“Sadece rakamlarda buyuyoruz”

Saadet Partisi Genel Başkan Vekili Sabri Tekir, düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu…

GÜNDEM 07.09.2022, 21:35
4
“Sadece rakamlarda buyuyoruz”
Saadet Partisi Genel Başkan Vekili Sabri Tekir, düzenlediği basın toplantısında, 1955 yılında yaşanan 6-7 Eylül olaylarını hatırlatarak, olaylara giden süreci siyasilerin, medyanın ısrarla kullandığı öfke, nefret dili ve saptırılmış haberler neticesinde yaşandığını belirtti. Bugün de benzer dillerin kullanıldığına dikkat çekerek, tarihte yaşananlardan ders alınması gerektiğinin altını çizdi.

İktidarın planları ile uygulamaları arasında farklılıklar olduğunu belirten Tekir, özellikle açıkladıkları planları tutturamadıklarını kaydederek, “İktidardakiler süslü, ışıltılı ve coşkulu cümlelerle verdikleri vaatlerin ve bulundukları öngörülerin hiçbirini maalesef tutturamıyorlar. Görünen o ki tutturabilmeleri de mümkün değildir. Geçtiğimiz yıl Eylül ayında açıklanan ve bu yılın henüz ilk üç ayında hedefinden şaşan ‘Orta Vadeli Program’dan ders alamamış olacaklar ki, yine aynı süslü, ışıltılı ve coşkulu ifadelerle hayal ürünü bir ‘Orta Vadeli Program’ sunuyorlar. Bilindiği gibi iktidar, bir yıl önceki ‘Orta Vadeli Program’da 2022 yılı TÜFE’sini yüzde 9,8 olarak tahmin etmişti. Bir yıl sonra, aynı imza ile yayımlanan ‘Orta Vadeli Program’da 2022 TÜFE tahmini ise yüzde 600’ü bulan bir sapma göstermek suretiyle yüzde 65 olarak gerçekleşmiştir. Bir kat değil, iki kat değil, tam 6,6 katlık bir sapma” dedi.

İktidarın ‘Orta Vadeli Program’larda ortaya konulan hiçbir hedefi tutturamadığına dikkat çeken Tekir, iktidarın sadece tarih güncellediğini belirterek, “AKP’li Erdoğan iktidarı, şimdi bu milletten 5 yıl daha yetki istemenin gayreti içerisinde bulunmaktadır. ‘Enflasyon üç ay sonra düşecek’, ‘6 ay sonra düşecek’ diyerek sürekli tarih güncellemekten yorulmayan bir iktidar var karşımızda. Fakat ne bu cümleleri, ne de açıkladıkları ‘Orta Vadeli Program’ların mumu değil 1 yıl, 6 ay, 3 ay; yatsıya kadar bile aydınlatmaz hale geldi! Üzüntüyle belirtelim ki, yaptıkları zamlarla önümüzdeki kış mevsiminde insanımızı daha erken uykuya yatırmanın ve de daha uzun uyutmanın gayreti içinde olacaklar. Ve de öyle görünüyor ki, 2023 yılı hedeflerinin de hiçbiri tutturulamayacaktır” ifadelerini kullandı.

İktidarın ekonomi yönetiminde kabul olan yolları izlemediğine dikkat çeken Tekir, izlenen yolun vatandaşı fakirleştirdiğine vurgu yaparak, “İktidar, nass kamuflajı ile ortaya konan model yoluyla ‘Halkını Yoksullaştırarak Büyüme’ tezini uygulamalı bir şekilde bu ülke insanına yaşatıyor ve bunu ispat etmeye çalışıyor. Sadece rakamlarda büyüyoruz. Hem de büyüdükçe büyüyoruz! Refah seviyemiz ise bir türlü artmıyor, tersine azalıyor. Bakınız sunulan OVP’de neler var: Dış Ticaret Açığı hedefi; 51,8 milyar dolardan, 105 milyar dolara çıkarıldı. Yüzde 100’den fazla artış olarak düzenlendi. Cari Açık hedefi; 18,6 milyar dolardan, 47,3 milyar dolara çıkarıldı. Bu yüzde 250’den fazla demektir. Enflasyon hedefi; yüzde 9,8’den, yüzde 65’e yükseltildi. Yüzde 600’den fazla artış demektir. Bütçe Açığı hedefi; 278,4 milyar liradan, 461,2 milyar liraya yükseltildi. Bu da yüzde 60 düzeyinde artırılması anlamına gelir. Yani bütçe açığı ile birlikte büyüyeceğiz” diye konuştu.

İktidarın izlediği ekonomi modeli ile birlikte Türkiye’de belli bir azınlığın zenginleştiğine dikkat çeken Tekir, vatandaşların ise hayatının daha da zorlaştığına vurgu yaparak, “Kâğıt üzerindeki büyüme, dar gelirlinin karnını doyurmuyor. Hayat pahalılığına ise asla çare olmuyor. İşte son açıklanan enflasyon verileri bunun en açık ispatıdır, göstergesidir. Her fırsatta gençlerin koalisyon hükümetlerini, ekonomik krizleri, yüksek enflasyonu bilmediğini söyleyenler, 1998 yılından bu yana bu aziz millete en yüksek enflasyonu göstermeyi ve yaşatmayı başarmıştır. Bunun için de bravo denilmelidir” ifadelerini kullandı.

Büyümenin rakamlarda yeri olsa da vatandaşa bir faydasının olmadığını belirten Tekir, büyüme ile birlikte artan milli gelire karşın çalışanların payının azaldığını ifade ederek, “Milli gelir artarken çalışan kesimin aldığı pay azalmış, bu azalışa karşılık sermayenin payı artmıştır. Başka bir deyişle, emeğin milli gelirden aldığı payın üçte birine yakın kısmı sermaye kesimine intikal etmiştir. Aslında takdim ettikleri ve uyguladıkları ekonomik modelin gerçek hedefi de bu değil midir? Bundan birkaç yıl önce, 2023 yılında ülkemizde kişi başına düşen milli gelir 25 bin dolar olacak diyenler, bugün 9 bin 500 dolarla övünür hale geldiler! 12 bin dolardan 9 bin 500 dolara düşürdükten sonra. Sermayenin payı ile çalışanlara düşen payın yıllar içindeki farkına baktığımızda, adeta bir ‘timsahın çenesi’ gibi giderek açıldığını, emeğin hakkının iktidar eliyle sermaye tarafından yutulduğunu görüyoruz. Dar gelirliler ve orta sınıf, gelir dağılımındaki bu zalim timsah dişlerinin arasında un ufak olurken, iktidar ise maalesef ‘timsah gözyaşları’ dökmektedir!” diye konuştu.

Yunanistan’ın Türk jetlerine attığı radar kilitleri ile ilgili de konuşan Tekir, Yunanistan’ın bu tacizlerinden vazgeçmesi için çağrıda bulunurken, “Yunanistan, bu tacizlerinden derhal vazgeçmelidir. Ayrıca Batı Trakya Türk Azınlığı’nın, uluslararası anlaşmalarla teminat altına alınan kendi dini liderlerini seçme hakkına da saygı göstermelidir. 9 Eylül Cuma günü Batı Trakya Türkleri camileri doldurarak, müftülerini seçecek ve müftülerine de sahip çıkacaktır; bizler de bugüne kadar olduğu gibi, bugünden sonra da kendilerinin destekçisi olmaya devam edeceğiz! Avrupa’nın şımartılmış çocuğu Yunanistan, adalarımızdaki haksız işgaline, hem hava hem de denizlerdeki tacizlerine ve Batı Trakya Türklerine uyguladığı baskılara derhal son vermelidir, daha doğrusu son vermek zorundadır!” dedi.

İktidarın Yunanistan’ın adaları işgali ile ilgili olarak geç kaldığına dikkat çeken Tekir, yaşananların AK Parti iktidarı döneminde olduğunu belirterek, “Bir zamanlar TV ekranlarında ‘keçilerin otladığı adaları alsalar ne olur sanki, bunun için mi savaşa gireceğiz’ tezini dile getirenler; sizler ve sizin kalemşorlarınız değil miydi? Yine mi kandırıldınız? Yoksa yine mi kandırıyorsunuz? Bu kandırılma ve kandırma ne zamana kadar devam edecek? En azından bu kez, bu önemli meselede iktidarın samimi ve tutarlı olmasını istiyoruz ve buna davet ediyoruz. İktidar, iç politika malzemesi yapmadan, bu konuda ‘şahsiyetli bir dış politika’ takip etmelidir! Yunanistan’ın hukuksuz uygulamalarını diplomasi zemininde dünya kamuoyuna etkili bir şekilde aktarmalıdır!” diye konuştu.

Batı’nın çifte standardına dikkat çeken Tekir, Türkiye’nin bu çifte standarda karşı diplomasi konusunda kopan taraf olmaması gerektiğini belirtti. İktidarın İsrail ile normalleşme adımlarını hatırlatan Tekir, “Tıpkı geçmişte defalarca olduğu gibi önce heyheylenip, sonra da İsrail ile olan ilişkilerdeki gibi, normalleşme adı altında ‘anormalleşme’ sürecine imza atacak bir duruma asla Türkiye düşürülmemelidir! Bu konu iktidar-muhalefet ayırt etmeksizin hepimizin, 85 milyon insanımızın ortak meselesidir!” ifadelerini kullandı.

Yorumlar (0)
sanalbasin.com üyesidir
18
açık
Namaz Vakti 29 Mart 2024
İmsak 05:01
Güneş 06:22
Öğle 12:48
İkindi 16:20
Akşam 19:05
Yatsı 20:21
Puan Durumu
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Whatsap İhbar Hattı