Sahurlarımızı teheccüdlerle süsleyelim

Anadolu Gençlik Derneği’nin (AGD) ‘Müslüman Şahsiyet Dersleri’ başlığı altında ‘Ramazan’a Hazırlık Kampı’ çerçevesinde gerçekleştirdiği dersler devam ediyor. ‘Ramazan Planı’ isimli derste konuşan ilahiyatçı-yazar Abdülaziz Kıranşal, Ramazan ayının nasıl yaşanması gerektiğine dair tavsiyelerde bulundu.

Ramazan’da yapacağımız ilk hayrın şerri terk etmek olacağını söyleyen Kıranşal, bir Müslüman’ın Ramazan’ını berbat edecek 3 önemli etkenin televizyon, internet ve hedefsiz gayesiz insanlar olduğunu dile getirdi. Kıranşal, “Sohbet ve hatim programları dışında; dizilerden, tartışma programlarından, gereksiz haber programlarından, bidat ve hurafe saçan programlardan ve hatta öncelikli İslami hedefleri ve Müslümanların gerçek sorunlarını gündeme taşımayan sahur ve iftar programlarından bile uzak duracağız. Bizi haram bakışlara yönlendiren, gıybete teşvik eden, tartışmaya kapı aralayan, kul hakkına yönelten, zamanımızı boşa harcayan, gereksiz bilgilerle gündemimizi işgal eden her sosyal medya faaliyetinden uzak durmak zorundayız.” ifadelerini kullandı.

Abdülaziz Kıranşal Hoca, Ramazan’daki ikinci hedefin de salih amelleri artırmak olduğunu belirtti. Bir günlük salih amel programına dair konuşan Kıranşal, “Erkek kardeşlerimiz için keşke bütün namazlarımızı camide cemaat ile birlikte kılabilsek ama özellikle yatsı ve sabah namazlarını cemaatle kılmaya gayret edeceğiz. Günlük Kur’an virdimiz olacak. Günlük zikir virdlerimizi şimdiden belirlemeliyiz. İşrak, duha ve evvabin gibi günlük nafile namazlarımızı muhakkak yerine getirelim. Sahura kalktığı halde iki rekât bile olsa teheccüd namazı kılmadan yatan kardeşimiz çok büyük şeyler kaybeder. Az da olsa infak edeceğiz. Emr-i bi’l-ma’ruf ve nehy-i ani’l-münker mutlaka yapacağız.” dedi.

Ramazan’daki üçüncü hedefin Ramazan için ev planı olduğunu dile getiren Kıranşal, “Evimizde televizyon, internet ve telefona çekidüzen vermemiz gerekiyor, çünkü bu üç şeyi kontrol edemezsek gözümüzü haramdan, vaktimizi gafletten, kalbimizi kasvetten kurtaramayız. Televizyonu, interneti ve telefonu kontrol edemeyenlerin Ramazan gündemini televizyon, internet ve telefon belirler. Gıybet, yaptığımız salih amellerimizi yiyip bitirir. Tartışma, kavganın, gürültünün, kin ve nefretin kapılarını açar. Geride oruç ahlakından bir şey kalmaz. Küskünlük, Ramazan’ı bize zehir eder. Bu üç hata Ramazan’ımızı mahvetmesi için şeytana sunulmuş en büyük fırsatlardandır. Evimizde devam etmemiz gereken üç şey var. Bunlar cemaat ile namaz, Kur’an tilaveti ve haftalık sohbettir. Çünkü cemaatle namaz, evin düzenini sağlar, manevi atmosferi oluşturur. Kur’an tilaveti, kalplerimize şifa, evlerimize bereket olur. Sohbet, ruhumuza gıda, ailemize nasihat olur. Tüm bunları elde etmek için teravihimizi ailecek kılacağız. Mukabelemizi ailecek yapacağız. Haftada bir gün de sohbetlere devam edeceğiz inşaallah.” dedi.

Ramazan-ı Şerif ayına yönelik tavsiyelerini sürdüren Abdülaziz Kıranşal, “Ramazan ayında evimizde terk etmemiz gereken üç huy eleştiri, kınama ve iğnelemedir. Yumuşak huyluluk, kolaylaştırıcılık ve bağışlayıcılık gibi davranışlar da Ramazan ayında kazanılması gereken üç huydur. Evimizde kaçınmamız gereken üç şey ise kalp kırmak, ayıp araştırmak ve kul hakkına girmektir. Helalleşme, özür dileme ve teşekkür etme gibi üç şeyin de ihmal edilmemesi gerekir. Evimizde üç bağlantıyı kesmeyeceğiz: Akrabalarla, komşularla ve gariplerle. Evimize üç şeyi sokmayacağız: Faizi, haksız kazancı ve haram katkılı gıda maddelerini. Evimize üç duanın girmesi için gayret edeceğiz: Ana-babalarımızın duası, gariplerin duası, salihlerin duası. Evimizde üç şeyi teşvik edeceğiz: Sabrı, şükrü ve kanaati.” ifadelerini kullandı.

Abdülaziz Kıranşal, dördüncü hedefin de Ramazan fırsatlarını değerlendirmek olduğunu söyledi. Kıranşal, Ramazan fırsatlarının tevbe fırsatı, sahur fırsatı, teravih fırsatı, oruç fırsatı, infak fırsatı, iftar ettirme fırsatı, zikir fırsatı, hayatı ibadete çevirme fırsatı, şifa fırsatı, Kadir Gecesi fırsatı olduğunu belirtti. Kıranşal, “Allah’ımız, bu muhteşem Ramazan fırsatlarını kaçırarak, Efendimiz’in (S.A.S.), “Bir kul Ramazan ayına erişir de o aydan günahlarını affettirerek çıkamazsa burnu yerde sürünsün” (Beyhâki) hadisine muhatap olmaktan bizleri muhafaza buyursun.” niyazında da bulundu.