Salah Şehade’nin direniş ruhu hâlâ yaşıyor

Filistin direnişinin en değerli yönlerinden biri de sayısız kahraman barındırmasıdır. Sırf Allah rızası için yaşayıp rıza-ı İlahi uğruna canlarını teslim eden kahramanlardan biri de Salah Şehade’dir. İslam ümmetinin onuru konumundaki HAMAS’ın kurucuları arasında yer alan ve hareketin Şeyh Ahmed Yasin’den sonraki lideri olan Salah Şehade, İsrail’in vahşi bir saldırısı sonucunda aile fertleri ile birlikte şehadet şerbetini içmiştir. Hayatıyla, şehadet arzulayan Müslüman gençlere örnek olan Şehade’nin rahmet-i Rahman’a kavuşmasını bizzat HAMAS lideri Şeyh Ahmed Yasin duyurmuştur: “Size Ebu Mustafa’nın şehadetini müjdeliyorum.”
24 Şubat 1952’de Eş-Şati Mülteci Kampı’nda doğan Salah Şehade, aslen Yafalı mülteci bir ailenin evladıdır. Salah Şehade, Filistin topraklarındaki temel eğitiminin ardından Mısır’a giden ve buradaki Sosyal Hizmet Yüksek Enstitüsü’nden 1972’de mezun olur. Mısır’ın İskenderiye kentinde ikamet ettiği süreçte Müslüman Kardeşler hareketine katılan Şehade’nin eğitim amaçlı diğer durakları arasında Türkiye de yer alır. Filistin direnişinin unutulmaz ismi, Gazze Üniversitesi’nin yanı sıra Türkiye, Mısır’ın yanı sıra Rusya’da da üniversite öğrenimi görür. Süreç içerisinde Mısır tarafından İsrail rejimine iade edilen ve türlü zorluklarla karşılaşan Salah Şehade’nin direniş destanının en heyecan verici bölümü 1980’li yıllarda başlar. Şehade, Siyonizm karşıtı faaliyetlerde bulunduğu gerekçesiyle 1984 yılında İsrail rejimi yetkilileri tarafından tutuklanır ve herhangi bir suç tespit edilmeksizin iki yıl boyunca hapsedilir. Şehade, 1986 yılında serbest kaldıktan sonra, 1988’deki Birinci İntifada sırasında İsrail tarafından kapatılana kadar İslam Üniversitesi’ndeki görevine devam edecektir.
Filistin direnişinin sembol isimleri arasında yer alan Salah Şehade, 1987 yılında HAMAS’ın kuruluşunda yer alır ve hareketin askeri kanadının (İzzeddin el-Kassam Tugayları) lideri olur. Direniş faaliyetlerinde bulunmasından ötürü 1988’de bir kez daha tutuklanan Şehade, 12 yıl boyunca tutuklu kalır ve özgürlüğüne ancak 14 Mayıs 2000 tarihinde kavuşur. Şehade, on yılı aşkın bir süre devam eden tutukluluk sürecinde işkencelere maruz kalsa da hakkındaki hiçbir iddia, İsrail rejimi tarafından ispat edilemez.
HAMAS’ın askeri kanadı konumundaki İzzeddin el Kassam Tugayları’nın ilk kurucularından olan Salah Şehade, Kassam Tugayları’nın hücrelerini oluşturmuş ve şekillendirmişti. Silahlı kanadın eğitimlerini organize eden Şehade, işgalci İsrail güçlerine yönelik silahlı direnişi de yönetiyordu. Salah Şehade, Filistin direnişinin bir diğer unutulmaz ismi olan Yahya Ayyaş’ın şehadetinin ardından, HAMAS’ın askeri kanadının komutanlığına atanmış ve şehadetine kadar bu görevini devam ettirmişti.
HAMAS’ın kurucusu ve manevi önderi Şeyh Ahmed Yasin’in yardımcılığını yürüten ve birçok kişi tarafından onun Şeyh Yasin’in halefi olarak görülen Şehade, İsrail’e yönelik düzenlenen birçok saldırının fikir babasıydı. İkinci İntifada sürecinde kullanılan “Kassam” roketlerinin yapımcısı olarak da bilinen Şehade, İsrail’in “En çok arananlar” listesinde bulunuyordu. İsrail’in birçok suikast girişiminden kurtulmayı başaran Şehade, uzun bir süre gizli yaşamıştı.
Hayatını iman ve cihad üzere geçiren Salah Şehade’nin asıl ismi Salahaddin Mustafa Muhammed Ali Şehade’ydi. “Ebu Mustafa” künyesini de kullanan Şehade, 23 Temmuz 2002 tarihinde şehadet şerbetini içti. İsrail rejimine ait bir F-16 uçağıyla evi bombalanan Şehade ile birlikte 17 kişi daha rahmet-i Rahman’a kavuştu. Evli ve 6 çocuk babası olan Şehade’nin hanımı ve 14 yaşındaki kızı da söz konusu katliamda hayatını kaybedenler arasında yer aldı. Şehade’nin ve aile fertlerinin ikamet ettiği binanın üzerine atılan bombanın tam bir ton olduğu öğrenilirken saldırıda 150’yi aşkın sayıda kişi de yaralanmıştı.
Özelde HAMAS’ın genelde ise Filistin direnişinin unutulmaz isimleri arasına ismini yazdıran Salah Şehade’nin şehadeti tüm İslam âlemini derinden üzdü. Şehadetinin üzerinden yıllar geçmesine rağmen yüreklerdeki yerini koruyan Şehade’nin dava arkadaşı Şeyh Ahmed Yasin, Filistinli şehidin ardından şu ifadeleri kullanmıştı: “Size Ebu Mustafa’nın şehadetini müjdeliyorum!”