Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Karamollaoğlu, 2023’te yapılacak seçimlerde iktidarın seçimleri kazanma şansının kalmadığına dikkat çekerek, “Sandıklara müdahale etme cesareti gösterirseniz, bilmiyorum bu ülkeyi nereye kadar götürürseniz. Bu ülkenin yüzde 70'i AK Parti'den ümidi kesti” dedi. Düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, iktidarın 2022 yılı içerisinde attığı çelişkili adımlara dikkat çekerek, gelecek yıllarda Türk siyasi tarihinin kaleme alınması durumunda hem iktidarın hem de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çelişkili açıklamalarının gözler önüne serileceğini belirtti.

İktidarın bugün çelişkili durumunun görülmemesinin mümkün olmadığına dikkat çeken Karamollaoğlu, Erdoğan’ın iktidara gelirken BOP Eşbaşkanı olduğunu ifade ettiğini hatırlatarak, “İktidara gelirken Erdoğan, kendisi BOP’un Eşbaşkanı olarak geldiğini deklare etmişti. BOP’un ne olduğunu bilmediği kanaatindeyim. BOP’un hedefinde bizim topraklarımızın bölünmesi, parçalanması, küçük küçük devletlerin oluşması vardı. Irak müdahalesine destek vermek için Cumhurbaşkanı tüm kaide ve kuralları çiğnedi. O zamanlar kendisi bir çıkış yolu aradı. Bizim limanlarımızı, havalimanlarımızı, Amerika'nın, İngiltere'nin, Fransa'nın silahlarına açtılar” dedi.

Erdoğan’ın yola çıkarken, “Milli Görüş gömleğini çıkardık” sözlerini hatırlatan Karamollaoğlu, çıkardığı Milli Görüş gömleğinin yerine Siyonist gömleğini giydiğini hatırlatarak, “Bugün Beyaz Saray’a gidemezken o zamanlar yasaklıyken Beyaz Saray’da poz verdi. O zamanlar çıkardığı Milli Görüş Gömleği yerine Siyonist bir gömlek giydirildi. Uygulanan ekonomi politikası ile Türk ekonomisi çökertildi. Kalkınıyormuş gibi bir görüntü verildi ama çökertildi” ifadelerini kullandı.

Türkiye’de bugün adaletin en çok aranan mefhum noktasına geldiğine dikkat çeken Karamollaoğlu, Erdoğan’ın Fethullah Gülen ve ekibi ile işbirliği yaptığını hatırlatarak, “Adalete bugün her kısımda müdahale ediliyor. Fethullah Gülen ekibiyle iş birliği yaptı Sayın Cumhurbaşkanı. FETÖ'cü dediği ekibi kendi inşa etti. Kozmik odaya kadar girdiler. Bugün birçok insan FETÖ’cü olarak ilan ediliyor. Sadece kendilerine sadakat gösterenlere iyi davrandılar. Bundan dolayı problemleri irdeleyemiyorlar. Bunun için de çözemiyorlar. Maalesef, bir bataklığın içine sürükleniyorlar. Adalet, rafa kaldırıldı. Bütün mahkemeler iktidarın etkisi altına girdi. Bir insan birdenbire sıfırdan başlayıp, Anayasa Mahkemesi üyeliğine bile çıkarılabiliyor” diye konuştu.

Türkiye’de ehliyete ve liyakate önem verilmediği için problemlerin çözülemediğine dikkat çeken Karamollaoğlu, iktidarın ülkenin problemlerini çözme şansı kalmadığını ifade ederek, “Maalesef ehliyete ve liyakate gerekli önem verilmediği için problemler artık çözülemiyor. İktidar beceriksizleşti. Problemler çözülemiyor. Ehil insanlara görev verilmiyor. Bundan dolayıdır ki bu iktidarın ülkemizin problemlerini çözme şansı ortadan kalktı. 2023 yılında yapılacak seçimlerde bu iktidarın tekrar seçimleri kazanma ihtimali yok. Sandıklara müdahale etme cesareti gösterirseniz, bilmiyorum bu ülkeyi nereye kadar götürürseniz. Bu ülkenin yüzde 70'i AK Parti'den ümidi kesti” diye konuştu.

İktidarın özellikle muhalefetin söylemlerinden rahatsızlık duyduğuna dikkat çeken Karamollaoğlu, özellikle ekonomi alanında var olan sıkıntıların ileri seviyelere geldiğini ifade ederek, “Açlık sınırındaki rakamı asgari ücret rakamı olarak belirlediler. Az bir rakam değil, ama birkaç ay sonra bu rakam açlık sınırının altında kalacak. Çünkü tedbirleri almıyorlar, israftan vazgeçmiyorlar, yolsuzluğun önüne geçmiyorlar. Bazıları tereddüt ediyor. ‘Yeter mi, yetmez mi?’ Bize göre yetmez. Özellikle gelir dağılımda bazı kıstaslar var. Bir açlık sınırı 4 kişilik bir ailenin karnını doyurmak için gereken tutar bugün 8 bin 500 TL civarında. Bir de yoksulluk sınırı denen bir sınır var. O da şu anda 22 bin lira civarında. Normalde bir ülkede çalışan insanlar en az yoksulluk sınırı seviyesinde ücret almalıdır. Kamuda çalışan memurların büyük bir kısmı bu rakamı alamıyorlar. Bu bütün ülkenin yokluğa mahkûm edildiğinin bir kanıtıdır. Bizim hedefimiz asgari ücretin yoksulluk sınırını yakalamasıdır” dedi.

Saadet Partisi’nin ekonominin nasıl işletilmesi gerektiğini bildiğine dikkat çeken Karamollaoğlu, var olan sorunları çözebileceklerini belirterek, “Biz ekonominin nasıl işletilmesi, hangi masraflardan vazgeçileceğini biliyoruz. Türkiye, yeni yola girmek zorunda. Doğru karar verdiğiniz takdirde, ekonomi de düzelir, geçim sıkıntısı da ortadan kalkar. ‘İşsizlik yok’ diyorlar, 12 milyon insana yardım yapıyorlar. İktidarın bu ekonomiyi düzeltme imkânı yok, çünkü kafa yapısı değişmedi. Cumhurbaşkanı şehir içinde bile bir yere gittiğinde en az 100 araç kullanıyor. Yurt dışına giderken en az 5-6 uçak kullanıyor. Washington’da buna müsamaha göstermediği için New York'ta kalıyor” diye konuştu.

Her alanda vatandaşların durumunun içler acısı olduğunu ifade eden Karamollaoğlu, iktidarın seçime kadar ki süreçte milletin gönlünü kazanabilmek adına çalışmalar yürüttüğüne dikkat çekti. Türkiye’nin en ciddi probleminin BOP olduğunu belirten Karamollaoğlu, “ABD’nin ortaya çıkardığı proje doğrudan doğruya bizim ülkemizi de hedef olarak göstermekte. BOP’un gerçeği Büyük İsrail Projesi’dir. Bu projenin farkına varmadan ayakta kalmamamız mümkün değil. Irak'ı biz katlettik. 1 buçuk milyon kişi katledenlere Sayın Cumhurbaşkanı dua etti. Suriye'yi darmadağın etti. Bunlar olmasaydı bu bölgede huzur olurdu. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Gazze'ye gidemiyor. Çünkü İsrail bundan rahatsızlık duyuyor. Osmanlı, Topkapı'dayken dünyaya hükmediyordu. Borç aldıktan sonra çöktü ve tarihe karıştı. Bugünkü saraylar borçla inşa edildi” ifadelerini kullandı.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 14-15 yıl kadar önce Annan Planı kapsamında neredeyse kaybedileceğini hatırlatan Karamollaoğlu, Ege adalarının da Yunanlara bırakıldığını belirterek, “Kıbrıs’ı 14-15 yıl önce vermeye razı olmuşlardı. Annan Planı’na evet derseniz Kıbrıs’ı kaybedersiniz dedik. İktidar da evet deyin diye gitti. Türkler evet derken, Rumlar kayıtsız şartsız istedikleri için kabul etmediler. Bir zamanlar Yunanlar Kardak adalarına da asker çıkarttı. Tansu Çiller Kardak kayalıklarına çıktı. Bunlar ise vermeyiz diyor ama Yunanlar yerleşti. Nasıl vermeyeceksiniz? Ege’yi bütünüyle Yunan’a terk ettiler. ABD bu bölgeye yerleşti. Her yerde ABD üssü var. ABD’nin deniz kuvvetleri bütünüyle bu bölgede. Şimdi Sayın Erdoğan ya telefon ya da uçakla Avrupa’yı dolaşıp duruyor. Çok dolaşmakla problem çözülmez” dedi.

AK Parti’nin 2022 yılı için enflasyon oranı olarak yüzde 65 öngördüğünü hatırlatan Karamollaoğlu, gerçekler ile öngörülenler arasında ciddi fark olduğunu belirterek, “AK Parti'nin 2022 yılı için öngördüğü enflasyon yüzde 65'ti, ama maalesef bugün yüzde 84'e çıktı. Tarafsız kurumların yaptığı rakamlar ise üç haneli. Kur Korumalı Mevduat’ı getirdiler ortalık karıştı. Millet havadan para kazandı. Kur Korumalı Mevduat’ın yükü 91 milyar lirayı geçti. Bu model kâbusa dönüştü. Bu yüzden de ekonomi de bir çıkmazın içine giriliyor” ifadelerini kullandı.

Dış ticaret açığının yüzde 153 arttığına ve cari açığın da 43 buçuk milyar seviyesine çıktığını ifade eden Karamollaoğlu, iktidarın izlediği politikalar neticesinde Türkiye’nin daha da kötüye gittiğini belirterek, “Konut fiyatları yüzde 89 arttı. Erdoğan'ın başlangıçta devlet arazilerini ve konutlarını sattığı için kaynak elde etmişti. O sebeple 2017 yılında Türkiye dünyanın en büyük ekonomilerinden birine girdi. Bugün Türkiye yükselmeyi beklerken 21’nci sıraya geriledi. Enflasyon tek haneli rakamlara indirilecekti bir zamanlar yüzde 11,43 seviyesindeyken onun altına inebilecekken bugün TÜİK rakamları ile yüzde 84,4 seviyelerine çıktı. En büyük vaatleri kişi başı milli gelir 25 bin dolar olacaktı bugün 10 bin doların altında. Parti kapatmalar son bulacaktı. Yolsuzluklar bütünü ile rafa kalkacaktı bu ise adeta kimlikleri haline geldi. Biz bunlara rağmen milletimizin irfanına güveniyoruz” dedi.

İnsanların ekonomideki kötü gidişata karşı şans oyunlarına yöneldiğini ifade eden Karamollaoğlu, son 3 yılda bu oranın ciddi seviyede arttığını belirterek, “Şans oyunlarına harcanan para arttı. Geçinemeyen insan, ‘Belki vururum, bütün problemler çözülür’ diye bütün parasını şans oyunlarına yatırıyor. Bu da memleketimizde ayrı bir krizin başlangıcı. Son 3 yılda ciddi bir oranda artış meydana gelmiş. Bu durumdan sıkıntıya giren insanların oranları da her geçen gün artmaya devam ediyor. Bu da bir sıkıntıya sebep oluyor” diye konuştu.

Ülke kaynaklarının israfa gittiğini ifade eden Karamollaoğlu, seçime 6 ay kala Karadeniz’de bulunan gaz rezervini hatırlatarak, “İşsizlik sigortası önemli bir fon. Bugün 7,3 milyar dolar seviyesine gerilemiş durumda. Bitiyor. Bitince ise para basıp piyasaya sürecekler. Ülkenin kaynakları israfa gitti. En büyük hazinemiz olan gençliğimiz de bir ümitsizliğe girdi. Ümit ise gaza kaldı. Öyle bir havaya girdik ki seçime 6 ay kala Karadeniz’de bulduğumuz gaz ve bundan önce bulduklarımızın önemi yok. Geçmişte bulunanlar ne oldu. Bizim de milletimize söyleyeceğimiz, sakın ha gaza gelmeyin” dedi.

Havuz medyasının Altılı Masa’nın dağılacağına yönelik haberlerine değinen Karamollaoğlu, Altılı Masa’nın sistem değiştirmek için bir araya gelen 6 ayrı partiden oluştuğunu hatırlatarak, “Bazı medya gruplarına bakarsanız bu masanın işi bitti artık beraber yürüyemezler diye yazıyorlar. Birbiri ile uzlaşması zor gözüken altı parti bir araya gelip bu ülkenin geleceğini sağlam bir temele oturtabilmek için iş birliğine girdiler. ‘Uzlaşamaz’ diyorlardı ama biz uzlaştık. Son çalışmamızı da önümüzdeki toplantıya müteakiben paylaşacağız. Bütün çabalarına rağmen şu bilinsin ki önümüzdeki seçimlerin ardından şartlar değişecek. Önümüzdeki ayın 5’inde toplantımızı gerçekleştireceğiz” ifadelerini kullandı.