İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı Op. Dr. Turhan Çömez katıldığı Halk TV canlı yayınında önümüzdeki seçimlerde Erdoğan’ın bir kez daha ipi göğüslemesi halinde ne olabileceğini söyledi. Aynı zamanda Erdoğan’ın eski doktoru ve 23. Dönem Milletvekili olan Turhan Çömez, seçmene sandığa gitme çağrısında bulunarak ‘oy vermenin önemine’ dikkat çekti.
Seçim güvenliğine ilişkin altılı masanın komisyon çalışmalarını hatırlatan İYİ Partili Turhan Çömez, “Şimdi seçim güvenliği çok önemli ve hakikaten demokrasi için vazgeçilmez. Hele hele Türkiye'de o bakımdan kaygınızı anlayışla karşılıyorum. Aynı kaygı bende de var. O sebeple her oturduğumuz ortamda her görüştüğümüz platformda seçim güvenliğini konuşuyoruz, tartışıyoruz. Altılı masanın yetkili kurulları seçim güvenliği konusunda zaten teknik bütün altyapıları hazırladılar. Nedir bu seçmen listeleri? Askıya asıldığında bunların teker teker kontrolü. Seçim günü her sandıkta sandık görevlilerinin olması, ıslak imzalı tutanakların muhafaza edilmesi, kayda alınması, güvenli bir şekilde Ankara’ya taşınması, hukukçuların da sürekli görevde olması vesaire. Bunlar olacak olan şeyler.” değerlendirmesinde bulundu.

Taksim patlaması sonrası sosyal medya platformlarına getirilen kısıtlamaya da değinen Turhan Çömez, şöyle konuştu;

Sandık güvenliği noktasında altılı masanın komisyon çalışmalarına vurgu yapan İYİ Partili Turhan Çömez, “Siyasetçiler sandık güvenliği konusunda atması gereken bütün adımları atacaklar. Bu anlattığım çerçevede çok ciddi çalışmaların yapıldığının altını çizebilirim. Fakat topluma düşen de çok önemli bir sorumluluk var. Bu tarihi bir seçim. Bu seçimde sadece iktidar değişikliği onaylanmayacak. Türkiye'nin istikbali oylanacak, yavrularımızın geleceği oylanacak.” ifadelerini kullandı.

Önümüzdeki seçimlerin önemine değinen Op. Dr. Turhan Çömez, “Eğer Erdoğan bir kez daha ipi göğüslerse. Onun özelinde tek adam rejimi bu ucube rejim yoluna devam edecek olursa biz işte o zaman başka bir Türkiye’yi konuşuyor olacağız. Bizim hayal ettiğimiz bir Türkiye var. Demokrasi, insan hakları, hukuk. Bizim çok değer verdiğimiz kavramlar. Laik Türkiye Cumhuriyeti birlik, beraberlik içerisinde herkesin eşit ve birinci sınıf olduğu bir Türkiye Cumhuriyeti. Biz buna çok değer veriyoruz ve bu kavramlardan hiçbirimiz ödün vermeyeceğiz işte o zaman bunların hepsi tartışılır hale gelecek ve birimizin özgür olmadığı bir ülkede, birimizin hukuk güvencesi dışında olduğu bir ülkede hiçbirimizin güvencesi yok. Dolayısıyla böyle bir düzeni biz yeniden savunabilmek için muhafaza edebilmek için elimizden geleni yapacağız ama topluma düşen de görev var.” ifadelerini kullandı.

“Lütfen herkes sandığa gitsin.” çağrısında bulunan Turhan Çömez şu ifadeleri kullandı;

“Terör saldırısının olduğu gün sosyal medyanın bir testi yapıldı. Sosyal medya kısıtlaması Twitter veya internetin kısıtlaması önemli bir işaretti. Ben bunun bir test olduğunu düşünüyorum. Bir bilgim yok ama benim kendi hissiyatım ve kanaatim bu bir testi süreç nasıl çalışıyor şeklinde bir testi. Çünkü bi iyi bir zemin vardı, kimse tartışamaz olacaktı. Terör üzerine alınmış bu kararı. Şu anda sistem sınandı. Ben yine de seçim gecesi böyle bir niyet olacağı kanaatinde değilim. Olsa da işe yarayacağı kanaatinde değilim. Burada aslında hem seçmene yani topluma hem de siyasetçilere düşen çok önemli görevler var. Medyanın sorumluluğu ve görevi ayrı tutuyorum. Sizin o konuda bütün çabayı ortaya koyacağınıza dair hiçbir şüphem yok.”
“Tatildeydim, izindeyim, seçmen kaydını kontrol edememiştim. Bakın bu tarihi bir sorumluluk herkes sandığa gitmeli, sandığa gitmekte yetmez, herkes yanına sandviçin alsın, meyve suyunu alsın ve seçim günü sandık başlarında beklesin. Ne olur durmasınlar. Ben hayatım boyunca dünya kadar nöbet tuttum. Sabaha kadar uykusuz geçirdiğim binlerce gece oldum. Lütfen uyumayın. Bu bir topyekun mücadele medya o gece gerekeni yapacak. Zaten şu anda gerekeni yapıyorsunuz. Siyaset çok ağır bir sorumluluk üstlendi ve hiçbir kusur ve kabahat işlemeden bir eksik yapmadan o süreci sağlıklı bir şekilde götürmek zorunda. Ama toplumdan da benim böyle bir talebim var. Lütfen burada anlayış gösterin. Toplumun bu konudaki tavrını ve duruşunu takdirle karşılıyorum ama bu seçimin diğer seçimlerden çok farklı olacağının altını çiziyorum.
Bu seçimde biz yavrularımızın geleceğini oylayacağız. Bu seçimde doğruyla yanlışı oylayacağız. Güzelle, çirkini oylayacağız. Demokrasiyle despotizmi oylayacağız ve yolsuzluklarla hakkaniyete oylayacağız. Hukukla, hukuk dışı bir düzeni oylayacağız. O sebeple bu seçimler tarihi öneme sahip seçimler hepimiz üstüne düşeni yapacağız ve ben zerre kadar şüphe duymuyorum. Artık bu 20 yıllık ucube düzen bitecek.”