Eğitim ve öğretim yılına sayılı günler kaldı. Millî Eğitim Bakanlığı (MEB), 2022-2023 “eğitimde kölelik sistemi” olarak adlandırılan ücretli öğretmenlik duyurularını tüm eğitim müdürlüklerine gönderdi. 2021 yılında sayısı 85 bine ulaşan ücretli öğretmenler, bir kez daha gündemde. Eğitim sendikaları ise uygulanan ücretli öğretmenlik sistemine tepki gösterdi.
Yazboz tahtasına dönen eğitim sistemi, on binlerce öğretmenin de mağdur olmasına neden oldu. Öğretmen atamalarında uygulanan yanlış politikalar ile sistemde sorunlar ortaya çıkarken, bu durum 700 bin civarında atama bekleyen öğretmen ve 150 bine yakın öğretmen açığına neden oldu. MEB ise sorunu kökten halletmek yerine ücretli öğretmenlerle sorunu çözmeye devam ediyor.
Eğitimde her sene gündeme gelen ücretli öğretmenlik, başvurularının açıldığının duyurulması ile birlikte tekrar gündeme geldi. Eğitim müdürlüklerine gönderilen yazıda, önceliğin 2021-2022 eğitim-öğretim döneminde ücretli öğretmen olarak çalışacağı belirtilirken, bu dönemde çalışan öğretmen sayısının tarihte en yüksek olduğu dönem olması dikkat çekti. 2021-2022 eğitim öğretim yılında ücretli öğretmen sayısı 85 bin 513 iken, en yüksek ücretli öğretmen sayısına sahip kent İstanbul’da 25 bin 469 ücretli öğretmen bulunduğu belirtilmişti. Ankara’da ise 5 bin 19 ücretli öğretmenin görev yaptığı kaydedilmişti.
Öğretmenlik mesleğinin ücretlisinin olmaması gerektiğine dikkat çeken Anadolu Eğitim Sendikası (AES) Genel Başkanı Mehmet Alper Öğretici, boş kadroların ücretli öğretmenler ile doldurulması gerektiğin belirterek, “Ücretli öğretmenlik sistemi son bulmalıdır. 100 binden fazla öğretmen açığı varken bu açığın asgari ücretin altında maaş alarak eğitim veren öğretmenler ile doldurulması doğru değildir. 1 milyona yakın atama bekleyen öğretmenlerin yerine, yarıdan fazlası eğitim fakültesi mezunu olmayan ücretli öğretmenler görevlendirilmesinin yerine kadrolu öğretmenlerin alınması gereklidir. Öğretmenin ücretlisi olmaz, kadrolusu olur” diye konuştu.
Millî Eğitim Bakanlığı’nın ücretli öğretmenler ile var olan öğretmen açığının bir kısmını kapatmaya çalıştığına dikkat çeken Şuurlu Öğretmenler Derneği (ÖĞ-DER) Genel Başkanı Hamdi Sürücü, 100 bine yakın ücretli öğretmenin haklarında iyileştirmelerin yapılması gerektiğini belirterek, “Her yıl ortalama 20 bin öğretmen emekli oluyor. Yapılan öğretmen atamaları ise sadece emekli olanları karşılamaya devam ediyor. Geçen sene 120 bin civarında bulunan öğretmen açığı ücretli öğretmenler ile karşılanmaya çalışılıyor. Fakat 800 bin civarında atanmamış öğretmen atama bekliyor. Bakan Bey’in ortaya attığı köy okullarının açılması vaadi gerçekleştirilirse tekrar ücretli öğretmen alımına yönelme olması muhtemel. Bu durumda ise ücretli öğretmenlerin sayısının geçen senelere kıyasla artacağı bir gerçek. Ücretli öğretmenler ise kadrolu öğretmenler gibi haklara sahip olmalı, öyle çalışmalıdır. Kadrolu öğretmenler resmi bayramlar gibi tatil günlerinde ve hava muhalefeti nedeniyle yapılan tatillerde ek ders ücretlerini alabildikleri gibi ücretli öğretmenler de bu haklardan yararlanabilmelidir” dedi. Ücretli öğretmenlerin kadro hakkı elde etmesi gerektiğine dikkat çeken Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası (Eğitim-Gücü-Sen) Genel Başkan Yardımcısı Gülşah Yavuz, ücretli öğretmenlik sistemi ile öğretmenlerin sömürüldüğünü belirterek, “Öğretmenler arasındaki ayrıştırmada en kabul edilemez olanı şüphesiz ücretli öğretmenliktir. Her ne kadar ders ücretlerinde iyileştirme yapılması olumlu bir gelişme gibi gözükse de asıl iyileştirme 2018 yılında olduğu gibi ücretli öğretmenlere kadro verilmesi yolunda atılacak adımdır. Çeşitli il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinin ücretli öğretmenliği adeta yasal ve kalıcı hale getirilmesi için hazırlamış oldukları başvuru kılavuzları kabul edilebilir değildir. MEB, ihtiyaç doğrultusunda kadrolu atama yapamayarak maddi ve manevi olarak mesleğini seven öğretmenlerimizin emeğini sömürmektedir” ifadelerini kullandı.
