Sabah gazetesi başyazarı Mehmet Barlas, bugünkü köşe yazısında 2003-2009 yıllarında Milli Eğitim Bakanlığı yapan Hüseyin Çelik'in, Devlet Bahçeli'nin yüzde 50+1 konusunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a tuzak kurduğuna yönelik sözlerini değerlendirdi. 50+1 tartışmalarına kayıtsız kalmayan Prof. Dr. Hüseyin Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ile görüşmesinde “Hata yaptık” dediği 50+1 hakkında “Bahçeli'nin Erdoğan'a tuzağıydı.” demişti. Mehmet Barlas yazısında, “Önce güldüm, sonra üzüldüm. Güldüm, çünkü Hüseyin Çelik'i, aklına mantığına güvenilmesi gereken bir insan zannederdim. Eğer bu siyasi ortamda Cumhurbaşkanı Erdoğan'a oyun oynayacak bir kişi olarak Devlet Bahçeli'yi bulduysa gülünecek durumdadır.” diye yazdı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin haftalık grup toplantısındaki sözlerine işaret eden Barlas, “Önceki gün dolarla tuzak kuranların canlarına okudu. Ve şu anda MHP milletvekilleri adım adım Anadolu'yu gezerek seçmeni 2023'e hazırlıyorlar. Diyeceğim şu ki, Hüseyin Çelik gibiler önce kendilerine şaşırsınlar. Yok şaşırmazlarsa Abdullah Gül veya Ali Babacan'ın yaptıklarına takılsınlar. Devlet Bahçeli ve Cumhur İttifakı'na zarar verecek her cümle bence akıl dışıdır.” ifadelerini kullandı.
Barlas’ın “Bahçeli-Erdoğan dayanışması” başlıklı yazısı şöyle:

“Geçenlerde televizyonda bir siyasi tartışmayı dinliyordum.
Eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Devlet Bahçeli'nin yüzde 50+1 konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan'a tuzak kurduğunu iddia ediyordu.
Önce güldüm, sonra üzüldüm.
Güldüm, çünkü Hüseyin Çelik'i, aklına mantığına güvenilmesi gereken bir insan zannederdim.
Eğer bu siyasi ortamda Cumhurbaşkanı Erdoğan'a oyun oynayacak bir kişi olarak Devlet Bahçeli'yi bulduysa gülünecek durumdadır.
YAPTIKLARI AYIP DEĞİL Mİ?
Bir yerde de şaşırıyorum...
Çünkü Hüseyin Çelik ve benzerlerinin, gecelerini gündüzlerine katıp hiç uyumadan Ali Babacan'ların nereden çıktığını aramaları daha doğru olmaz mı?
Acaba bir esnaf çocuğu olmanın verdiği yetersizlik midir Ali Babacan'ı geçmişini inkâra sürükleyen?
Yani insanların eğer Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bakış açılarını ele alacaklarsa Abdullah Gül'e ne demeli?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu adamı vesayet odaklarına direnerek cumhurbaşkanı yaptı.
Süresi bittiği zaman uzatılmadı diye Erdoğan'a düşman olunur mu?
Veya yoktan var ettiği Ali Babacan'ın meydanlarda Erdoğan hakkında paldır küldür konuşması ayıp değil mi?
KENDİLERİNE ŞAŞIRSINLAR
Benim gördüğüm, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın siyasi aklını kanıtlayan örnek, Cumhur İttifakı ve Devlet Bahçeli ile kurduğu yakın ilişkidir.
15 Temmuz FETÖ'cü Amerikan darbe girişimi sonrasında Yenikapı Meydanı'nda toplananları hatırlayın.
O meydanda Kılıçdaroğlu da vardı ve darbeye karşı olduğunu söylemişti.
Ama bir hafta geçmeden çıkıp 15 Temmuz'un kontrollü bir darbe olduğunu iddia etti.
O günlerden bugüne Devlet Bahçeli'nin, Cumhur İttifakı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçim kazanmasından başka bir hesap yaptığını görmedim.
Hiç açık da bırakmıyor. Örneğin, önceki gün dolarla tuzak kuranların canlarına okudu. Ve şu anda MHP milletvekilleri adım adım Anadolu'yu gezerek seçmeni 2023'e hazırlıyorlar.
Diyeceğim şu ki, Hüseyin Çelik gibiler önce kendilerine şaşırsınlar. Yok şaşırmazlarsa Abdullah Gül veya Ali Babacan'ın yaptıklarına takılsınlar.
Devlet Bahçeli ve Cumhur İttifakı'na zarar verecek her cümle bence akıl dışıdır.”