Geçtiğimiz Pazar günü gerçekleşen cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimlerini, toplantısının ana gündemi haline getiren Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, teşkilatlara seslenerek, “Şimdi yeni seferler için ‘yeniden bismillah’ diyerek yolumuza kararlılıkla devam edeceğiz. Tüm il ve ilçe teşkilatlarımızla ‘Yaşanabilir Bir Türkiye’, ‘Yeniden Büyük Türkiye’ ve ‘Yeni Bir Dünya’ için buyurun başlıyoruz” dedi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, haftalık olağan basın toplantısını gerçekleştirdi. Gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Karamollaoğlu, başta siyaset olmak üzere birçok konuda önemli açıklamalar yaptı.
Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimlerinin ardından düzenlediği olağan haftalık basın toplantısında konuşan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, seçimlerin ülke ve coğrafyaya hayırlar getirmesini temenni etti. Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinin adil bir seçim yarışı içinde geçmediğinin altını çizen Karamollaoğlu, “Her türlü engellemelere, zorluklara, algı ve manipülasyona, akla hayale gelmedik yalan ve iftiralara rağmen sakinliğini koruyan, samimiyetle gayret gösteren cumhurbaşkanı adayımız Sn. Kemal Kılıçdaroğlu’na bu duruşu nedeniyle teşekkür ediyor, hemen hemen her iki seçmenden birinin oyunu almayı başarması nedeniyle de kendisini tebrik ediyorum. Uzunca bir süredir birlikte çalıştığımız Millet İttifakı liderlerinin her birine ve tüm teşkilatlara teşekkür ediyorum. Bu sürecin kahramanlarından, ilk günden bugüne aynı azim ve heyecanla çalışan, kararlılıkla mücadele eden Saadet Partisi teşkilat mensuplarımızın her bir ferdine yürekten tebrik ve teşekkür ediyorum” dedi.
Seçmenin gösterdiği olgun tavrı iktidarın gösteremediğini belirterek sözlerini sürdüren Saadet lideri Karamollaoğlu, siyasette bulunduğu yarım asır boyunca bu kadar ağır bir seçim kampanyası yürütüldüğünü görmediğini kaydetti. Seçim sürecinde yürüttüğü kampanya için iktidara seslenen Karamollaoğlu, “Ne yazık ki; seçimlerde ağır bir kamplaştırma ve kutuplaştırma siyaseti yürütüldü. İktidar her türlü devlet imkânını kullanırken, birçok yerde Millet İttifakı’nın çalışmaları kamu gücü de kullanılarak engellendi. İktidara sormak istiyorum. Değdi mi bunca şeye? Ahlakı hiçe saymaya, manevi değerlerimizi siyasetin malzemesi yapmaya, bunca yalana, iftiraya, hakarete, elde ettiğiniz bu sonuca karşılık, milletimizin yarısını “terörist, din düşmanı, hain, öteki” ilan etmeye, TRT ve Anadolu Ajansı başta olmak üzere, 85 milyon vatandaşımızın vergileriyle ayakta duran ve tarafsız olması gereken kurumları bir siyasi partinin yayın kuruluşları haline getirmeye değdi mi? Eğer hâlâ ‘değdi’ diyebiliyorsanız, “bu aziz milletin %48’ine yapıştırdığımız etiketler doğru” diyebiliyorsanız, sizlere diyecek bir sözümüz yoktur” ifadelerini kullandı.
Seçim sonuçlarını titizlikle değerlendireceklerini kaydeden Karamollaoğlu, Başkanlık Divanı toplantısında ilk incelemelerin yapıldığını, önümüzdeki günlerde il, ilçe, Genel İdare Kurulu ve Millî Görüşçü kuruluşların bir araya gelerek seçim sonuçlarını bütün yönüyle ele alacaklarını ifade etti. Yeni dönem için önemli mesajlar veren Karamollaoğlu, “Bugün bir kez daha hatırlatmak istiyorum ki, Türkiye’nin bir an evvel huzura kavuşması için; herkesin aklıselim ve sağduyu ile hareket etmesi bir zarurettir. Buna en başta riayet etmesi gereken de bugünkü iktidardır. Kimse bu seçim sonuçlarını yanlış okumasın, yanlış yorumlamasın. Hele hele siyasi rakiplerini meydanlarda yuhalatarak, akla hayale gelmeyecek iftiralarda aynı yanlış, tutum ve davranışlarını sürdürme gafletine düşmesin. Bu dil üç beş oy kazandırmış olabilir ama 85 milyonun kardeşliğini, umudunu, huzurunu, geleceğini yok eden bir dildir. Bu yaklaşımdan vazgeçilerek; hukukun üstünlüğünü, etkiden ve önyargıdan arındırılmış bir adalet mekanizmasını, temel hak ve özgürlükleri teminat altına almayı, ifade ve basın özgürlüğünü, barış ve huzur ortamını temin edecek bir dil ve üslubu, ekonomideki sorunları aşmak için tüketimi ve yanlış yatırımlar yerine üretim ve yaygın kalkınmayı, devlet yönetiminde torpil ve iltimas yerine ehliyet ve liyakatin olduğu bir dönem olmalı” cümlelerini kullandı.
Millî Görüş hareketinin zor zeminde siyaset yaptığını ifade ederek sözlerini sürdüren Karamollaoğlu, iktidarda oldukları dönemlerde; organize sanayi bölgeleri, Kıbrıs Barış Harekâtı, maddi ve manevi hamleler, ağır sanayi hamleleri, faizsiz banka, D-8’ler, havuz sistemi ve denk bütçe gibi başarılı icraatlardan söz etti. Millî Görüş Hareketi’nin ve Saadet Partisi’nin, Türkiye’nin sigortası olduğunu belirten Karamollaoğlu, “Seçim sonuçları ne olursa olsun Saadet Partimiz, bu seçimlerdeki duruşuyla toplumun makul çoğunluğunun takdirini kazanmıştır. Yürüttüğü ‘ilkeler siyaseti’ ile toplumda derin kırılma ve kutuplaşmaları engelleme gayreti içinde olmuştur. Bundan sonra da aynı duyarlılık ve hassasiyet ile inandığı doğruları korkusuzca dile getirecek, kınayanların kınamasına aldırmadan “hayra motor, şerre fren” olma çabasını kararlı bir şekilde sürdürmeye devam edecektir” dedi.
“Biz Saadet Partisi olarak; ahlakın, adaletin, huzurun, barışın, refahın, özgürlüğün tesis edildiği, kimsenin yatağa aç girmediği, evlatlarımızın mutlu olabileceği “Yaşanabilir Bir Türkiye” için mücadele ettik, kararlılıkla mücadele etmeye de devam edeceğiz” diyen Karamollaoğlu, sözlerinin devamında şunları kaydetti: “Tarihi eşikte, her türlü zorluğu göze alarak hakikate hürmetten yana olduk. Tarih Saadet Partimizi ve Millî Görüş teşkilatlarını, haksızlığa karşı direnenler olarak yazacaktır. Merhum şairimiz Sezai Karakoç’un dediği gibi; “Bizler, koşu bittikten sonra da koşan atlarız”, şimdi yeni seferler için “yeniden bismillah” diyerek yolumuza kararlılıkla devam edeceğiz. Uzun bir aranın ardından, yeni dönemde TBMM’de sorumluluk üstlendik. Partimizi ve Millî Görüş’ü temsil edecek milletvekili arkadaşlarımıza bu ulvi görevlerinde başarılar diliyorum.”
Haber: Ali Ekber