YPG/PKK’ya NATO kalkanı mı?

Suriye’de YPG/PKK’nın hamiliğini yapan, her fırsatta ittifakın üyesi Türkiye yerine terör örgütü YPG/PKK’dan taraf olan Washington’un, Türkiye’nin YPG/PKK’ya müdahalesine karşı NATO’yu kalkan olarak kullanabileceği, bunu da IŞİD ile mücadele bahanesiyle ya da daha farklı bir aldatmaca ile yapabileceği konuşuluyor. ABD’nin manivelası olmaktan öteye geçmeyen NATO’nun böylesi bir amaca alet edilmesi, bardağı taşıran son damla olabilir.

Türkiye daha önce de çoğu kez NATO’nun Suriye’deki iç savaşa müdahil olmasını istemiş, en son İdlib’de yaşanan saldırının ardından 5. maddenin işletilmesi suretiyle NATO’yu Suriye’ye çağırmıştı. NATO’nun Suriye’ye gelecek olması Ankara’nın isteğinin yerine gelmesi gibi gözükse de, NATO askerinin bölgeye ayak basmasıyla Suriye en hafifinden üçe bölünmüş olacak. PKK/YPG bölgesi tıpkı Irak’ın kuzeyinde ilan edilen “36. Paralel” misali güvenli bölge statüsü kazanacak. Böylelikle Türkiye’de bulunan 4 milyona yakın sığınmacının da ülkelerine dönmelerine engel olunacak.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de Biden’ın açıklamalarının ardından NATO savunma bakanları toplantısından sonra bilgilendirmede bulunmuş, Irak’ta IŞİD’e karşı mücadele etmek için bulunan NATO askerlerinin sayısını 500’den 4 bine çıkaracaklarını ifade etmişti. Bu kararın ABD dışında bir ülkenin isteğiyle alınması mümkün değil. Stoltenberg’in açıklamasındaki detay ise NATO’nun vereceği askeri eğitime Bağdat dışındaki yerleşim yerlerinin de dahil olacağını söylemesi.
ABD Başkanı Joe Biden’ın Münih Güvenlik Konferansı’nda yaptığı konuşma soru işaretlerini de beraberinde getirdi. “ABD’nin geri döndü­ğünü” belirten Biden, bu geri dönüşün detayları hakkında bilgi vermekten kaçındı. Türkiye’nin son dönemde ikili ilişkilerini güçlendirdiği Rusya ve Çin’i hedef tahtasına koyan Biden’ın NATO’nun faaliyetlerine ilişkin yaptığı değerlendirmede kafaları karıştırdı. ‘NATO İttifakı’ vurgusu yapan Biden, bu ittifakın karşısına Rusya ve Çin’i koydu. NATO İttifakı’nın içinde yer alan Türkiye’ye ambargo koyan, parasını ödediği uçakları teslim etmeyen Biden yönetimi bu ittifakın kimin çıkarlarına hizmet ettiğini de göstermiş oldu.

Türkiye’yi NATO’nun ortağı değil de, kölesi gibi gören ve her ne pahasına olursa olsun bu ittifakın içinde yer alacağını düşünen Washington yönetimi, büyük bir umarsızlık içinde Türkiye’nin tehditlerini azaltmak yerine artırıyor. Türkiye bu ittifakın bir bileşeniyse neden ağır faturalara maruz bırakıldığını kimse izah edemiyor.  Ankara’nın  tehdit sıralamasında ilk sırada yer alan YPG/PKK yönetimine açık destek veren ABD yönetimi, YPG/PKK’nın kontrolündeki yerlere silah yığmaya devam ediyor. Ortadoğu’da  YPG/PKK üzerinden kendisine yeni bir ordu kuran Washington yönetiminin  terör unsurlarına nasıl kalkan olduğunu tüm dünya biliyor.

Türkiye daha önce de çoğu kez Suriye’deki iç savaşa NATO’nun müdahale etmesini istemiş en son İdlib’te yaşanan saldırının ardından 5. Maddenin işletilmesi suretiyle NATO’yu Suriye çağırmıştı.  NATO’nun Suriye’ye gelecek olması Türkiye’nin isteğinin yerine gelmesi gibi  gözükse de, NATO’nun bölgeye gelecek olmasıyla  Suriye en hafifinden üçe bölünmüş olacak. PKK/YPG bölgesi tıpkı Irak’ın kuzeyinde ilan edilen ‘36. Paralel’ misali güvenli bölge ilan edilecek. Böylelikle Türkiye’de bulunan 4 milyona yakın sığınmacının da ülkelerine dönmelerine engel olunacak.

ABD’nin NATO üzerinden bölgemizde yeniden aktif hâl^å gelmek isteyeceği anlaşılıyor. AB’ye de ses çıkarmayın mesajını yineliyor. Her fırsatta ittifakın ortağı Türkiye yerine YPG/PKK’dan taraf olan Washington’un, NATO’yu YPG’nin hizmetine sunmasına şaşmamak gerek. ABD  bölgeye IŞİD’e karşı savaşmak bahanesiyle NATO asker konuşlandırarak YPG’ye bir koruma kalkanı oluşturur mu? Böyle bir durumda Türkiye’nin buna tepkisi ne olur, bilinmezliğini koruyor.

Trump’ın Avrupa ile ilişkilerin daha sıkı ve sıcak olacağını söylemesi de destek ve partner arayışından öte bir şey değil.  Biden Avrupa ile Afganistan’da ve IŞİD’e karşı işbirliğinin artarak süreceğini söyledi. Bütün bunların kesiştiği küme ise NATO’ydu. Zirveye katılan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de NATO Savunma Bakanları toplantısından sonra yaptığı açıklama ile Irak’ta askeri varlıklarını artıracaklarını söyledi. Stoltenberg, açıklamasında IŞİD’ın geri dönmesini engellemek amacıyla Irak’taki NATO askerlinin sayısını 500’den 4 bine çıkaracaklarını açıkladı. Bu kararın ABD dışında bir ülkenin isteğiyle alınması mümkün değil. Stoltenberg’in açıklamasındaki detay ise NATO’nun vereceği askeri eğime Bağdat dışındaki yerleşim yerlerinin de dahil olacağını söylemesi.