Yunanistan ufak ufak milini artıracak: 15 Eylül sonrasına dikkat!

Türkiye ile Yunanistan arasındaki gerilim gitgide artarken konuya ilişkin olarak gazetemize açıklamalarda bulunan emekli Tümamiral Cihat Yaycı, Batı’nın Türkiye karşıtı olası senaryolarını anlattı.

GÜNDEM 12.09.2022, 07:30
1
Yunanistan ufak ufak milini artıracak: 15 Eylül sonrasına dikkat!
Türkiye ile Yunanistan arasındaki gerilim gitgide artarken konuya ilişkin olarak gazetemize açıklamalarda bulunan emekli Tümamiral Cihat Yaycı, Batı’nın Türkiye karşıtı olası planlarını Millî Gazete’ye anlattı. Türkiye’nin aleyhine tahrik edici hamlelerde bulunan Yunanistan’ın karasularını artırmaya hazırlandığını söyleyen Yaycı, bu hamlenin ardından madde madde olabilecekleri anlattı. Yaycı, “Yunanistan karasularını artıracak, biz askeri tedbir uygulayacağız. Böylece NATO üyesi bir devlet diğer bir NATO üyesi devlete saldırmış olacak. Senaryoları bu... O yüzden şimdiden ve iş işten geçmeden Yunanistan’ın muhtemel hamlesi engellenmeli. Ne olacak biliyor musunuz? NATO üyesi bir devlete saldıran NATO üyesi bir devlet olarak NATO’ya kurşun sıkmış pozisyonuna düşeceğiz. Böylece bizi NATO’dan çıkaracaklar. O zaman ne olacak, onu da söyleyeyim. Bakın ben bu işin içerisinden gelen birisiyim, 40 senemi verdim ben. İsrail ve GKRY’nin NATO’ya üye olmasının önündeki tek engel Türkiye’dir. Türkiye sayesinde İsrail ve GKRY şu ana dek NATO’ya üye olamadı. Türkiye’nin NATO’dan çıkartılmasıyla birlikte İsrail ve GKRY, NATO’ya alınacak. Böylece GKRY üzerinden Türkiye düşman pozisyonuna sürüklenecek. Türkiye, Kıbrıs adasında işgalci olarak nitelendirilecek. NATO’nun 5. maddesi çerçevesinde de Türkiye’ye müdahalede bulunulacak” ifadelerini kullandı.
Emekli Tümamiral Cihat Yaycı’nın Millî Gazete’ye yapmış olduğu açıklamalar şu şekilde: “Türkiye ile Yunanistan arasındaki gerilim bir bütündür. Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ile birlikte Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi baskı altına almaya çalışıyor. Aynı zamanda Adalar Denizi’nde de Avrupa Birliği (AB) ve Amerika Birleşik Devletleri’ni ( ABD) arkasına alarak Türkiye’yi baskılamaya çalışıyor. Öte yandan Trakya’da da Müslüman Türk azınlığa baskılar kurarak, Lozan ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarını hiçe sayarak Türklere karşı ihlal ve tahriklerde bulunuyor.”
Yaycı, “Yunanistan’ı 2T ile tarif ediyorum; tahrik ve talep... Yunanistan, özellikle bu dönemde tahriklerini artırdı. Çünkü konjonktürün kendi lehlerinde olduğunu düşünüyorlar. Batılı büyük devletlerin Türkiye üzerindeki bitmek bilmeyen emelleri var. Bunun yakın dönemdeki en önemli örneği Millî Mücadele ile önlendi. Buna rağmen hâlâ Sevr hayata geçirilmek isteniyor. Bu proje doğrultusunda İstanbul bir ekümenik devlete dönüştürülmek isteniyor. Yani Ortodoks Cumhuriyeti... Bu zaten Millî Gazete’de de sık sık dile getirilen bir konu” diye konuştu.
Yunanistan’ın hiçbir zaman Türkiye’den toprak koparma idealinden vazgeçmediğini ifade eden Yaycı, “Bazıları diyor ki; Yunanistan aslında kötü bir devlet değil ama büyük güçler onu tarik ve teşvik ediyor. Hâlbuki durum böyle değil, zira Yunanistan’ın Türkiye karşıtı istekleri her zaman vardı. Yunanistan’ın bu isteklerini gerçekleştirecek gücü yoktu fakat. Kapasitesinin üzerinde hedefleri olan bir devletten bahsediyoruz. Kapasitesinin üzerinde emelleri olan bir devlet ne yapar? Büyük devletlerin desteğini almaya çalışır” diye konuştu.
Yaycı, ABD ve Batı’nın planı hakkında şunları aktardı: “Türkiye’nin NATO’dan çıkartılması için ABD’de birçok üst düzey isim sürekli çalışmalarda bulunuyor. Sadece ABD değil, bugün Batı’daki diğer NATO devletlerinden de buna benzer açıklamalar geliyor. Şimdi Yunanistan fırsattan istifade ederek ve konjonktürden yararlanarak durumu kendi lehine çevirmeye çalışıyor. O da şu; 2017’den itibaren hep uyardım. 2017 yılının başında Yunanistan, İyon Denizi’nde karasularını 12 mile çıkardı ve dedi ki Adalar Denizi’nde, Girit’te, Mora Yarımadası arasında ve anakaramda karasularımı 12 mile çıkaracağım. Bizimkilerden ses bile çıkmadı.”           
“Geldiğimiz noktada şu var. 15 Eylül’den sonra Yunanistan karasularını artırmaya kalkacak. Bu tehlikeyi görüyorum ve uyarıyorum” diyen Yaycı, “Yunanistan ufak ufak milini artıracak ve böylece Türk kamuoyunu yavaş yavaş alıştıracak. Adalar Denizi’ndeki statünün Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi ile değil, Lozan Anlaşması ile oluşturulduğunu ve karasularının 3 mil olması gerektiğini savunmamız gerektiğini söylüyorum. Bu hukuki bir tezdir. Zira biz BM Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne imzacı değiliz. Hâlbuki Türkiye de, Yunanistan da Lozan Anlaşması’na taraftır. O halde Lozan’ın hükümlerine uyacaksın. Bu konuda Türkiye’nin ciddi bir diplomasi eksikliği var” uyarılarında bulundu.

Yorumlar (0)
sanalbasin.com üyesidir
18
açık
Namaz Vakti 20 Nisan 2024
İmsak 04:24
Güneş 05:51
Öğle 12:43
İkindi 16:25
Akşam 19:25
Yatsı 20:45
Puan Durumu
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Whatsap İhbar Hattı