27.01.2021, 13:19 90

Hikmet tasavvurumuz nasıl olmalı?

Hikmet, İslam tefekküründe temel bir kavramdır.

Kelime etimolojik olarak h-k-m kökünden gelir. “Hükm” kelimesi, ıslah amacıyla mani olmak demektir. At, gittiği yoldan sapmasın diye atın ağzına konulan demire “hakmetu’d dabbe” denir. (bknz. İslamoğlu, Esma-i Hüsna, el Hakim isminin şerhi)

İnsanın da yolundan çıkmasın diye hayatında karşısına çıkan hikmetler vardır.

Kimileyin insan, acı tecrübeler yaşarlar.

Firak, iftirak, acı, zahmet, fakru zaruret, hayal kırıklıkları, ihanet, iftira veya aklınıza gelmedik türlü imtihanlar. Lakin bunların hepsinin aslında hikmeti vardır.

Bunların üstünden geçtikten sonra neticelerine baktığımızda çoğu kez yoldan çıkmayalım diye bizi dizginleyen ve terbiye eden mahiyetleri olduğunu görürüz.

Amerika’da istatistiklere göre %5 kadar suçsuz mahkum var. İki bin kişilik bir hapishanede yaklaşık yüz kişinin masum olması hafife alınacak bir rakam değil.

Onun için ne zaman bir mahkum suçsuz olduğunu söylese onun bu iddiasına itimat etmek isterim.

Zaten insan, hüsn-ü zan ederek hata yapmayı su-i zan ederek hata yapmaya tercih etmelidir.

İşte böyle bir iddia da bulunan mahkumlara bizim hatırlatmamız gereken en büyük hakikat, hikmet kavramıdır. Zira ne görüyorsak, hep bir hikmeti vardır.

Gerek İlahi gerek beşeri olsun etrafımızda hiç bir şey gayesiz ve hedefsiz değildir. Başımıza gelen olaylar için de, bu yasa böyledir.

Onlar ya doğrudan güzel olan şeylerdir veya neticeleri itibarıyla tecrübe ettiğimiz güzelliklerdir.

Bir insanın suçsuz yere içerde olması ağır bir imtihandır. Lakin insan onun hikmetini, o an bilemese de mutlaka bir hikmetinin olduğunu düşünmelidir. Şayet hiç bir şey rastlantı ve başı boş değilse elbette yaşanan bu acı tecrübenin de mutlaka kişinin lehine sonuçlanacak bir tarafı vardır.

Zira bilmeliyiz ki musibet, aklımızı başımıza getiriyorsa hikmet, aklımızı başımızdan alıyor ise felakettir.

Hikmet, duygularımızın şirazeden çıkmasına mani olacak en güçlü gemdir.

Ayat-ı hadisata hikmet nazarıyla bakmak, sorgulamaktan ve iç eleştiri yapmaktan alıkoyarsa hayatımıza huzur veren ilaç yerine zehir tesiri verir. Saadet iken felaket olur.

Biz, bir taraftan hikmet nazarıyla gönlümüzü teskin ederken, diğer taraftan sorgulama mekanizmasını aktivite etmeli ve içinde bulunduğumuz olumsuz şartlara aklın ışığında çareler bulabilmeliyiz.

Zaten kelime olarak hikmet, bizim yoldan çıkmamıza mani olan şey demektir. Yoldan çıkmama endişesi ise yola yatanlara değil yola çıkanlara aittir.

O halde hikmet, kişiyi yaşadığı hayatın edilgen bir nesnesi değil aktif bir öznesi kılar.

Tarihin öznesi değil nesnesi kılan hikmet tasavvuru ise ilaç değil bir nevi uyuşturucu hükmündedir. Toplulukların ve dahi bireylerin, saadetlerine değil felaketlerine sebep olmaktadır.

Selam ve dua ile

Yorumlar (0)
sanalbasin.com üyesidir
18
açık
Namaz Vakti 26 Nisan 2024
İmsak 04:15
Güneş 05:43
Öğle 12:42
İkindi 16:26
Akşam 19:30
Yatsı 20:52
Puan Durumu
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Whatsap İhbar Hattı