11.08.2020, 01:49 107

Nepotizm mi yoksa adalet şovu mu?

Nepotizm mi yoksa adalet şovu mu?

Peşin hükümlerimiz çoğu kez muhakemesiz yargıların ve yüzeysel okumaların hayatın tadını kaçıran acı neticeleridir. Adil olmayan yargılamalar çoğu kez bilgi ve muhakeme eksikliğinden kaynaklanır.

İşte bu nedenle Kur’an “ Ey iman edenler ! Yoldan çıkmışın biri size bir haber getirirse, muhakemenizi kullanın yoksa istemeden insanları incitir ve sonra yaptığınızdan pişmanlık duyarsınız.” (Hucurat:49:6) diyerek bize bu tür durumlarda nasıl davranmamız gerektiğini öğütler.

Kehf suresindeki “Musa- O kul kıssası” tecrübe ettiğimiz olayların araştırdığımız takdirde bizim zannettiğimiz gibi olmama ihtimalinin olabileceğini ve bu sebeple peşin yargılı olmamak gerektiğini ve dolayısıyla bize gelen her bilgiyi tahkik etmenin gerekli olduğunu ve dolayısıyla hüküm vermekte acele etmemek gerektiğini öğretir.. Aksi takdirde gönüllerin nadim olma olasılığı yüksektir.

Resad Nuri Güntekin’in “Acımak” isimli eserinde ömrü boyunca babasından nefret eden Zehra öğretmenin babasının vefat ettiği gece günlüğünü tevafuken okuyunca nadim olması aslında sadece romanlarda değil her zaman karşılaşmakta olduğumuz bir sorundur. Onun için Kur’an bize peşin yargılı olmamayı öğütler.

Türkiye, bankaları hortumlayanları, ihalelere fesad karıştıranları, rüşvet alan sözde emniyet memurlarını, soruları çalarak kendi tarikatına devletin kamu kurumlarını peşkeş çekenleri, yolsuzlukların ayyuka çıktığı belediye kurumlarını, faili meçhul cinayetlerin arkasındaki karanlık elleri unuttu ve Pamukkale Üniversitesinde bir rektörün ihtiyaca binaen Milli Eğitimde idareci ve eğitimci ,iki lisan bilen eşi Derya Bağ hanımın, eşinin rektör olduğu üniversitede, münhal bir kadroya memur olarak atanmasını konuşuyor.

Gazetelerin ve onların tahrikine kapılanların verdikleri tepki ise evlere şenlik. Sözde etik değer hassasiyeti ile bu yapılanı, Nepotizm olarak kamuya göstermeye çalışan medya tüm ahlaki değerleri alt üst ederek kamuyu eksik bilgilendirme münasebetiyle hem Rektör Hüseyin Bağ beye hem de eşi Derya hanıma itibar suikastı yapmakta. Medya, rektör beyin eşinin hiç bir vasfı yokmuş ve eşine istihdam açmak suretiyle kendisini atamış gibi göstererek etik değerleri ayaklar altına almıştır.

Oysa ki nepotizm, ehliyet gibi hususlar gözardı edilerek arkadaş ve akraba kayırma adı verilecek bir sosyal sorundur. Rektör beyin eşi Derya Bağ hanım zaten Milli Eğitimde uzun yıllardan beri idareci olarak vazife ifa etmiştir.. Gazi Üniversitesi Arap Dili ve Ilahiyat mezunu, sosyolojide master İngilizce ve Arapça olmak üzere iki yabancı dil bilen ve uzun yıllar Milli Eğitimde öğretmenlik ve son dönemlerde idarecilik yapan ve Denizli civarında aktivist kimliğiyle tanınan biri olarak, bir taşra üniversitesine memur olarak atanmasını nepotizm olarak gören kişiler, ya o kavrama yabacıdır ya da art niyetlidir. Zaten böyle bir atama bizim devlet geleneğimizin de yabancı olduğu bir olgu değildir.

Bu meseleyi nepotizm olarak görenlerin ciddi bir tutarsızlık içinde oldukları kanaatindeyim. Zira gerek tarihte gerek bugün devlet kurumlarında veya özel sektörlerde ve hatta mecliste binlerce insan eşleriyle birlikte aynı kurumda çalışabilmektedirler Burada sorgulanması gereken liyakattir.

Şayet bir kimse, eşini veya yakınını liyakati olmadığı halde bir yere atadıysa sorgulanması ve masaya yatırılması gereken bu olmalıdır. Yoksa basit bir okul müdürünün dahi eşiyle aynı okulda çalışabilmesi mümkün olmaz. Peki eşi Milli Eğitim Müdürü ise bu kimsenin hanımı o il sınırları içinde çalışamayacak mı? Bir kimse valiyse eşinin o idari yapılanma içinde işinden istifa mı etmesi gerekir? Bunlara nepotizm demek kanımca doğru olmaz. Nepotizm bir idarecinin liyakatı olmayan bir yakınını ataması veya ise almasıdır.

Derya hanım Denizli civarında talebelerin sevdiği bir isimdir. Zira daha evvel Adana da ve sonrasında Denizlide yüzlerce öğrenciye Arapça öğretmiştir.

Bununla beraber ilkeleri olan bir kişidir ki ODTÜ'de üç sene okumasına rağmen kılık ve kıyafet dayatmasından dolayı 1993'te okuldan ayrılmak zorunda kalmıştır. Eşi Prof Dr Hüseyin Bağ beyin ODTÜ'de öğrenci olduğu yıllarda Derya hanım da aynı kampüste öğrencidir.

Peki bu kopan fırtına neyin nesi? Varsayalım ki bu nepotizm. Peki ilk defa mı aklınıza geldi? Bu memlekette başka kurumlarda bunun örnekleri yok mu? Kayıt dışı ekonomi diye zabıtanın seyyar satıcıyı pataklamasına benziyor bu durum.

Bu memlekette vazifesini bihakkın yapan benzer durumda devletin en üst ricalinden kimseler yok mu? Gücü belediye başkanına yetmeyen zabıtanın seyyar satıcıyı pataklamasına benziyor bu verilen tepki. Yoksa bu kopan gürültü ve itibar suikastı acaba Hüseyin Bağ siyasete girer ve birileri gölgede kalır endişesiyle mi?

Bu hiç bir şey değilse adalet şovudur. Bakın biz liyakate göre davranmayanları görevinden uzaklaştırıyoruz ! Devlet'in imkanları her yerde çar çur edilirken bu hezeyenlara itibar edenlerin aklına şaşarım !

Selam ve dua ile

Yorumlar (0)
sanalbasin.com üyesidir
18
açık
Namaz Vakti 23 Nisan 2024
İmsak 04:19
Güneş 05:47
Öğle 12:42
İkindi 16:25
Akşam 19:27
Yatsı 20:49
Puan Durumu
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Whatsap İhbar Hattı