09.09.2020, 20:35 133

Vicdan dile gelir ses sükut edince

Karanlık bir güz gecesinde yağmurun içimizi dinlendiren ve gönlümüze şefkat telkin eden o tatlı gürültüsünü dinliyorum

Siyah yünden bir yorganın bedenimizi örtmesi gibi sarmalıyor içimi adeta bu sessiz gece

Üşümeye direnen ağaçları gördükçe üşüyecekler düşüyor aklına insanın ister istemez

Evi olmayan, mendil satan, titreyen köprü altı çocukları kentlerin izbe yerlerinde, kimilerimiz kar topu oynarken sıcacık eldivenleriyle,

Işık, ses ve birde insan çekilince, içime çekiyorum sükut eden geceyi

Vicdan dile geliyor zira ses sükut edince

Bazı cümleler vardır, karanlık gecede yolunu kaybeden insana istikamet veren, ışık olan ve dahi içine dokunup vicdanını diriltir gibidir

Semadaki parlak yıldızlar gibidir onlar adeta

Vahyin sözüdür dirilten, içimizin de içindekini

Vicdan dile gelir ses sükut edince

Sahi vicdanımızı çıkarsak ne kalır ki bizden geriye?

Gün batarken nasıl kızarırsa öyle kızaracak kimi yüzler dergah-ı nezd-i Ehadiyette

Ne yana dönse insan kendi yaptıklarına çarpacak o gün

Vicdan dile gelince, her karşılaştığında nefret ettiği kişiden yüz çevirir gibi yüz çevirir insan kendisinden

Gözleri çıra gibi yanan bir sokak çocuğunu görünce gözlerinden yağmur iner bir tenhada usul usul

Vicdanlarımız yaralı bizim

Yaraladıkça yaralanıyoruz hepimiz

Peynir renginde bembeyaz bir sayfa değil irade kalemiyle yazdığımız hayat isimli şu kara defter

Bir mükemmel arıyoruz ve kınıyoruz ötekini

Ötekileşiyoruz, ötekileştiriyoruz

Oysa ki ben hatadan uzak değilsem başkaları niye olsun ki demeli insan

Neden kendimizde olmayanı ararız ki?

Brütüs’ün ihanet hançeri gibi, içimizi zehirleyen intikam duygusuyla cebelleşiyoruz çoğu kez

Ötekini yaralamakla geçer sanıyoruz içimizdeki yaralarımız

Oysa ki canını acıtanın canını acıtmakla geçmez canımızın acısı

Belki de affetmek yaraların en hakiki ilacı

Kendisini öldürmeye gelen Gavresi affettiği gibi o hak nebi

Allah resulu’na ittiba etmek bu olsa gerek

Affetmek özgürleşmektir

Lakin intikam, vicdanımızın ellerindeki  kelepçe, ayaklarındaki pranga

Bir sonumuz olduğunu hatırlamak aslında mesele

O’na dönmek, en büyük gerçeğimiz

Ölüm sanki başkalarına ait bir masalmış gibi yaşıyoruz biz

Sanki biz alemlere rahmet o nebi’nin degil nefret imparatorluğunun sadık bendeleriyiz

Ölüm bize gelmeden, kendimize gelmeliyiz biz

Belli değil mi oysa ki, hepimizin dönüp dolaşıp gideceği o mukadder yer ?

Saklambaç oynar gibi köşe bucak vicdanından kaçarak saklanan insanın, saklanacak bir yer bulamayıp sobelendiği yerin adıdır mahşer.

Selam ve dua ile

Yorumlar (2)
Hanife ışık 4 yıl önce
Her cümlesi insanı derinlemesine düşünmeye sevkeden, insanın ne kadar çok sorumluluğu olduğunu, bir et parçasından ibaret olmadığını kısacık bir makaleyle anlatan, ve kaçınılmaz ölüm hakikatini duvara toslar gibi gözümde canlanışını anlatan çok güzel ve edebi bir yazı.
5salahaddin lekesizer bu kadar akıllının içinde deli olmak 4 yıl önce
Allah kolaylık versin
sanalbasin.com üyesidir
18
açık
Namaz Vakti 20 Nisan 2024
İmsak 04:24
Güneş 05:51
Öğle 12:43
İkindi 16:25
Akşam 19:25
Yatsı 20:45
Puan Durumu
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Whatsap İhbar Hattı