TÜİK verilerine göre bir önceki yılın aralık ayına göre girdi fiyatları ortalama % 17,52 oranında artış göstermiş. Alt kalemlere baktığımızda Gübre-% 20,36 Yem-% 25,24 İlaç-% 6,33 Mazot- % 6,33 Tohum- % 2,07 oranlarda artmıştır.
Son 5 yılda ise Gübre % 181 Yem % 194 İlaç % 150 mazot % 173 Tohum % 163 oranında muazzam artış olmuştur.
Gıda Enflasyonunu düşürmek için yapılacak şey girdi fiyatlarındaki maliyeti düşürmektir. Verilen teşvikleri arttırmalı, tarımsal desteklemeye daha fazla ödenek ayrılmalıdır. Madem ''Milli ve Yerli'' düsturuyla hareket ediyoruz o halde yerli tohum, yerli ilaç, yerli gübre kullanılmalıdır.
Fiyat istikrarı sadece Merkez Bankası'nın hamleleriyle kalıcı hale getirilemez. Kısa vadede çözüm sunabilir fakat uzun vadede işe yaramaz. Merkez bankası faizleri ne zamana kadar yukarıda tutabilir? Doları faiz hamlesiyle ne kadar baskılayabilir?
Sıkı para politikasını sürdürme kararlığını her fırsatta tekrar eden MB başkanı piyasalara güven aşılamaya çalışıyor. Sıkı para politikasının yurtdışından ülkemize 20 milyar dolar yatırım getirdiği doğru fakat ülkemizdeki yerleşikler yani vatandaş doların düşmesini alım fırsatı olarak değerlendiriyor. 1 hafta içerisinde bankalardaki dolar mevduatları 2,7 milyar dolar artarak 235 milyar dolar oldu. Yastık altında olanlar da cabası. Vatandaş dolar kurundaki düşüşün kalıcı olacağına henüz inanmıyor, söylemlere güvenemiyor. Şunu unutmayalım, dünyada ekonomik gelişmeler beklentiler üzerine inşa edilir.