Beyzade Haber

AKP'li Türkeş: Anayasa dükkânının talan edilmesinin önüne geçmeliyiz

GÜNDEM

AK Partili Türkeş, yeni Anayasa tartışmalarını ele aldığı makalede "Dileyenin kafasına her estiğinde Anayasa dükkânını talan etmesinin önüne geçmeli ve bu soruna kalıcı bir çare getirmeliyiz." dedi.

AK Parti Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş, yeni anaya tartışmalarını Türk Devlet ve Toplulukları Dostluk, Kardeşlik ve İşbirliği Vakfı'nın (TÜDEV) internet sitesinde değerlendirdi. Tuğrul Türkeş, “Anayasa Dükkânı Talan Ediliyor?” başlığıyla kaleme aldığı makalede “Anayasalar değiştirilemezler mi? sorusunu irdeledi.
Yıldırım Tuğrul Türkeş yazısında, “Hiç şüphesiz anayasalar şartlara ve ihtiyaçlara göre onarılabilir. Ancak anayasaların her 3-5-10 veya 20 yılda bir sil baştan değiştirilmesi veya değiştirilmek istenilmesi hadisesi hem dünyada eşine az rastlanır bir durumdur hem de son derece sakıncalıdır. Ne üzücüdür ki Türkiye bu konuda literatürde istisnalar arasındadır ve anlaşılan odur ki bu “kazanılmış” vasfından kolay kolay kurtulmaya da hevesli değildir.” görüşünü savundu. Türkeş’in yazısının bir kısmında öne çıkan görüşleri şöyle: KİMSENİN HADDİ DEĞİLDİR: “Değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez” ilk 4 madde dışında 1982 Anayasasının çok büyük bir kısmı bugün zaten değişmiş vaziyettedir. Buna rağmen; yeni bir anayasa yapılabilir mi? Ve yapılırsa kim tarafından, nasıl ve niçin yapılır? 2021 yılında anayasa konusunda cevaplanmaya muhtaç sorular işte bunlardır.
Belki de soruya bir kez tersten bakmak gerekiyor. Toplumun tümünün kendini mensup hissedeceği ve “Evet ben birey olarak bunun içinde varım” diyebileceği yeni bir anayasayı hazırlamak; yüzyılda kalıcı ve toplumu onlarca yıl taşıyabilecek ve yönlendirecek bir anayasayı hazırlamak; ne mazilerinde maluliyet bulunan hukuk adamlarının işidir, ne de meclisin herhangi bir döneminde herhangi bir partiden meclise girmiş, hukuk okumuş ve/veya diploması olanların ve/veya bir sonraki dönem “Acaba bana da bir yerden fırsat doğar mı?” ümidindeki üniversite kadrolarının işi değildir. Bu hiçbir şekilde bu şahısların hakkı da haddi de değildir.
Burada işaret etmek istediğim, anayasanın diğer kanunlardan farklı olarak toplumun tümünü ilgilendirdiği ve bağlayıcı olduğu gerçeğidir. Türk siyaset kurumu 2023 yılında yani Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında yeni bir anayasayı dokumak istiyorsa eğer, kültür kökü ve siyasi felsefesiyle birlikte Türk milletinin kurucu kodlarını ihya etmekten başka bir çaresi bulunmamaktadır. İstenilirse, böylesi bir anayasa 35-40 maddeyle bile sınırlı tutulabilir ve milletin ihtiyaç ve özlemlerine bir bütün şeklinde cevap sunabilir. Korkarım ki bu seçeneğin dışındaki diğer bütün anayasa yazma ve kabul ettirme teşebbüsleri akim kalacak, akabinde “yeni anayasa” talepleriyle bu kısır döngü ilanihaye sürecek ve milletimiz kıymetli vaktinden kaybedecektir.
ANAYASA DÜKKANININ TALAN EDİLMESİNİN ÖNÜNE GEÇİLMELİ: Anayasa milletçe giydiğimiz, çıkardığımız ve canımız sıkılınca değiştirebildiğimiz, çöpe attığımız yahut bağışladığımız bir elbise değildir, bizzat derimizde taşıdığımız ve derimize kazınan bir olgudur. Dileyenin; kafasına her estiğinde Anayasa dükkânını talan etmesinin önüne geçmeli ve bu soruna kalıcı bir çare getirmeliyiz. Umudum odur ki, Türk siyaset kurumu önümüzdeki süreçte kendisine yakışanı yapar ve elini taşın altına koyup Türk milletine hak ettiği itibardaki böylesi bir anayasayı hediye eder.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.