“İnsanı insan yapan en önemli husus ahlak ve maneviyat”

Her hafta alanında yetkin isimleri ağırlayarak, konferanslar düzenleyen Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM), bu hafta “Eğitimde Güncel Gelişmeler” başlıklı konferans işlendi. MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Prof. Dr. Cihad Demirli’nin konuk olduğu konferansa vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi.
Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı ile ilgili bilgiler vererek konferansa başlayan Demirli, Kurul’un eğitim sistemini, öğretim plan ve programlarını, ders kitaplarını ve bunlarla alakalı politikalarının üretilmesi noktasında çalıştığını belirtti. Millî Görüş Hareketi’nin lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın “Önce Ahlak ve Maneviyat” şiarını şahsen benimsediğini belirten Demirli, “Tüm çalışmalarımızda şahsen dikkate aldığım bir şiar var. Bu şiarı da rahmetli Erbakan Hocamız “Önce Ahlak ve Maneviyat” diye çok öz bir şekilde bizlere bu konuyla alakalı o şiarı bir hatırlatıcı olarak sundular. Çalışmalarımızın tamamında, bilimsel gelişmeleri takip ederken, uygulamalara dökerken günümüzde şunu fark ediyoruz. İnsanı insan yapan, ilerlemenin ne yönde ve ne şiddetle olacağını tayin eden husus ahlak ve maneviyattır. Bunun bilincinde olmaya gayret ediyoruz.” dedi.
“Eğitim sistemi çok boyutlu ve parametrik birçok unsuru ve öğesi var. Bunu bir zincire benzetecek olursak, diyelim ki bu zincirde çeşitli halkalar var; materyal, ders kitabı, müfredat, öğretmen, yönetici, okulların fiziki altyapısı ya da kişilerin okullara erişim oranı gibi her bir halka var. Zincirin zayıf halkalarından okullarını fiziki altyapısı ve kişilerin okullara erişimi gibi halkaların iyileştirilmesiyle beraber başka halkaların da kuvvetlendirme zamanı geldi” diyerek, öğretmenlerin eğitim sistemindeki rolünün güçlendirilmesi gerektiğini belirten Demirli, şöyle devam etti: “Günümüzde öğretmenin kritik rolü her ne kadar yapay zekâdan, metaverselerden, dijital eğitimden bahsediyor olsak da yine öğretmenin niteliği yani öğretmenin bakışı, gözü gerçek anlamda insanımızın ve bizim gibi toplumların öğrenim süreçlerindeki kritik rollerinde hiçbir azalma meydana gelmedi. Öğretmenler, bizler için son derece önemli ve niteliği doğrudan sınıf ortamına yansıyan bir unsur olarak eğitimi sistemimizin parçası olmaya devam etti.” ifadelerini kullandı.
Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı’nın ihtisas komisyonları kurduğunu kaydeden Demirli, geçen yıl “Medeniyet Bilinci” ve “Soykırımlar ve Asılsız İddialar” İhtisas Komisyonu kurduklarını ifade etti. Komisyonun bir araya gelerek toplantılar düzenlediğinin altını çizen Demirli, “Bu bağlamda bir medeniyet bilinci mefkuresi nasıl oluşturulur? Bu konuda ne tür yapılması lazım? Öğretmenlere, öğrencilere ya da materyallere yönelik neler olması gerektiğiyle ilgili bu komisyonlarımız toplandılar ve bazı ürünler ortaya çıktı. Soykırım ve asılsız iddialar ile ilgili çok ciddi şeyler var. Bu konuyla ilgili tarafların yurt içi ve yurt dışında özellikle tarih ve sosyal bilimler alanındaki öğretmenlerimizi, zümre başkanlarını toplayarak ya da materyaller üreterek eğitim teşkilatı içerisinde bu çalışmaları yürüttük.” cümlelerini kullandı.
İngilizce, İspanyolca, Arapça, Almanca gibi diller üzerine çalışmalar yapmak için kurulan merkezden bahseden Demirli, Millî Eğitim Bakanlığı’nın dil alanına ilişkin yaptığı çalışmalardan söz etti.
Eğitim sisteminde yaşanan sorunların milli çözümler ile ortadan kaldırılabileceğini anlatan Demirli, sözlerinin devamında şunları kaydetti: “Eğitim sisteminde arayış her zaman vardır. Şu an gelişmiş ülke olarak tanımlanan ülkelerde dahi eğitime yönelik arayış var. Orada da bazı toplumsal sorunlar var. Bizim şu an mücadele ettiğimiz, uğraş verdiğimiz, her toplumun kendi kültürü var ve buna karşı da muhafaza edici bir reaksiyonel yapısı da var ama bu sürekli bir arayıştır. Bu arayışın içerisinde esaslı olan şey milli çözümler, esasında olan budur. Milli çözümler, milli modeller kendi toplumunun genetik yapısına, kültürel kodlarına uyumlu çözümler üretebilmek. Bir yerde güzel bir örnek olabilir, tutmuşta olabilir ama eğitim ve kültürü bağlamsız ele alamazsınız. Dolayısıyla kendi toplumunu bilen, neye varmak istediğini ve ne için var olduğunu bilen bir politika manzumesiyle siz ancak başarılı olabilirsiniz.”
ALİ Ekber