200 bin kişinin kullandığı içme suyu tehlikede!

Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman, “200 bin kişinin kullanacağı temiz suyun kirletilmesi bir faciadır. Atikhisar’da açılmak istenen altın madeninin oluşturacağı faciaya civardaki vatandaşlar ve sivil toplum kuruluşları tepki göstermektedir” şeklinde konuştu.
Saadet Partisi Konya Milletvekili ve Gençlik Kolları Genel Başkanı Abdulkadir Karaduman, mahkemenin Çanakkale’de bulunan Koza Altın İşletmelerine yönelik “ÇED olumlu kararını iptal etmesine” rağmen işletmenin çalışmalarını sürdürmesini Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşıdı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına soru önergesi veren Karaduman, işletmenin çalışma ruhsatının olup olmadığını sordu.

Karaduman, mahkemenin Koza Altın İşletmeleri A.Ş.’nin Çanakkale merkeze bağlı Serçiler ve Terziler Köyleri çevresinde “Maden, Çanakkale’nin tek içme suyu ve sulama suyu kaynağı olan Atikhisar Barajı’nı tehdit etmektedir. 200 bin kişinin kullanacağı temiz suyun kirletilmesi bir faciadır. Atikhisar’da açılmak istenen altın madeninin oluşturacağı faciaya civardaki vatandaşlar ve sivil toplum kuruluşları tepki göstermektedir. Bölgede faaliyet yürütmek isteyen şirkete Bakanlığınızca ruhsat verilip verilmediği hususu merak edilmektedir” ifadelerini kullandı.

Karaduman, soru önergesinde Enerji Bakanı Dönmez’e şu soruları yöneltti; “Çanakkale’de son 12 yılda verilmiş kaç adet maden arama/çıkarma izni ve ruhsatı vardır? Bu sahaların kaçı hakkında ÇED Raporu hazırlanmıştır? Söz konusu bu izin ve ruhsatların süreleri ne kadardır? İzin/ruhsat alan maden sahalarının kaç tanesi aktiftir? Bu maden sahaları ve izin/ruhsat alan firmalar hangileridir? Bakanlığınız tarafından Çanakkale’de Koza Altın İşletmeleri adlı firmaya verilmiş maden ruhsatı veya izni var mıdır? Şayet varsa süresi ve izin/ruhsat kapsamı nasıldır? Söz konusu proje ve/veya şirket ile alakalı devam eden yargı süreci bulunmakta mıdır? Daha önce iptale neden olan bilirkişi raporunda ‘iklim değişikliğine bağlı küresel kuraklıkla birlikte su havzalarının korunması gerektiği’ belirtilmiştir. Bu rapora rağmen adı geçen bölgede maden sahası için yeni ruhsat ve izinler verilmeye devam edilecek midir?”