08.02.2020, 19:07 19

2020 yılı, felaketler ve tevekkül

2020 yılı bir felaketler yılı olarak başladı. Rabbim encamımızı hayır eylesin. Çok sayıda insanımızı bu felaketler sonucunda kaybettik. Milletçe acımız büyük, üzüntümüz derin.

Dünyanın her yerinde felaketler yaşanıyor, yaşanabilir. Ancak bazı noktalara dikkat çekmek de görevimiz. Gerçeklerle yüzleşebilmeyi ve bu musibetlerle nasıl davranacağımızı öğrenmemiz gerekiyor. Yoksa bu acılar yaşanmaya devam ediyor/edecek.

Hemen her fırsatta gelişmekten bahsediyoruz. Ancak felaketlerle ilgili bulunduğumuz durum hiç de iç açıcı değil.

Gelişmiş ülkelerde bir trafik kazası ölümle sonuçlanmışsa bununla ilgili tedbirleri hemen devreye sokup önlem alıyor ve genelde de başarıyorlar.

Maden, tersane, iş yeri vb. kazalar çok az yaşanıyor. Yaşansa da ölüm oranı yok denecek kadar minimum seviyede tutulabiliyor.

İmtihanın bir parçası olarak musibetlere uğramak kaçınılmazdır. Ancak en az zararla atlatmak da akıl ve irade sahibi olarak yaratılan insanın sorumluluğudur.

Daha önce de benzer şeyler farklı yerlerde yaşanmasına rağmen ısrarla ders alınmaması, kulluk görevlerinde yaşanan ihmallerin bir parçasıdır.

Son 1 ayda ne oldu?

- Elazığ merkezli deprem yaşadık, 40’ı aşkın vatandaşımız vefat etti. Hâlâ enkaz kaldırma çalışmaları sürüyor. Bunun dışında evsiz kalanlar ve binalar hasarlı olduğu için evlerine giremeyenler kışın dondurucu soğuğuyla mücadele ediyor. Bu da kısa sürede çözülebilecek bir mevzu değil.

- Yürekleri yakan Van’da yaşanan çığ felaketi. Hangi birisinin neresinden tutsak bilmiyoruz. Her biri başlı başına bir felaket-facia. Zincirleme felaket yaşanıyor. Göz göre göre kaza geliyorum dedi. Bundan önce kar tüneli yapılması gerektiğine dair uyarılara kulak verilmedi ve gerekli önlemler alınmadı.

Sonuçta Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Gülşen Orhan ve AFAD Van İl Müdürü Osman Uçar yaralanırken, Saadet Partisi Van İpekyolu İlçe Başkanı Mehmet Emin Kurt’un da aralarında bulunduğu 40 kadar vatandaşımız hayatını kaybetti.

Oraya yardım için giden Mehmetçik’ten de kayıp vermemiz acımıza tuz biber ekledi.

Böyle bir felaket karşısında işten anlayan profesyonellerin kurtarma için görev alması gerekirken gönüllülerden destek alınması ölü sayısının artmasında etkili olmuş gibi görünüyor.

Bu gidişle ehliyet ve liyakat konusundaki vurdumduymazlığımız başımıza daha çok dert açacak gibi görünüyor.

- Son olarak Sabiha Gökçen Havalimanı’nda uçak faciası yaşandı. Kazada 3 kişi hayatını kaybederken, 3’ü yoğun bakımda olmak üzere 179 kişi yaralandı. Kamuoyuna yansıyan pist sonu güvenlik alanının olmaması ne kadar doğru bilmiyoruz. Yaralıların otobüslerle taşınması da eleştiri konusu oldu. Okyanustan kurtulup derede boğulmak sözünü hatırlattı.

İnsan şunu sormadan edemiyor: Madem eksiklerimiz var neden 3. havalimanı macerasına atılmak yerine güvenliği uluslararası ödüllü Atatürk Havalimanı’ndan vazgeçtik?

Arada yaşanan trafik kazaları, terör ve Suriye operasyonları gibi musibetleri de ayrı bir tarafa koyuyoruz.

Hayatta kalmanın pamuk ipliğine bağlı olduğu bir coğrafyada yaşıyoruz. Bu da kendi ellerimizle oluşturduğumuz adaletsiz/ahlaksız düzenin bir sonucu.

Velhasıl;

Çığ bölgesine kar tüneli yapmıyoruz, çığ düşmemesini bekliyoruz!

Fay hattının üstüne çürük binalar inşa ediyoruz, deprem olunca da yıkılmamasını bekliyoruz.

Çığ bölgesine profesyonel olmayan gönüllüleri gönderip ölmemelerini bekliyoruz.

Uçağın inemeyeceği, rüzgârın çok yüksek olduğu yerlere havalimanı yapıyoruz. Kaza olmamasını bekliyoruz.

Ama takdiri ilahi de/sünnetullah da bir değişiklik yoktur gerçeğini hep göz ardı ediyoruz.

Elbette kaza Allah’tandır. Kaderdir, yaşanır/yaşanacak. Ancak biz insanların görevi tedbir almak, gerekli hazırlıklar yapmak ve sorumlulukları gereğini yerine getirmektir.

Bütün bunlar yaşanırken biz, ne yapmakla meşgulüz derseniz; işi gücü bırakmışız “gayretullaha dokunmayalım” diyen bilim insanını linç etmeyle uğraşıyoruz. Silopi’deki öğretmeni sürgüne gönderme derdindeyiz. Silopi’den de sürgüne gönderilecek yer neresiyse...

Evet, 2020 yılı bir felaketler yılı olarak başladı. İnşallah böyle devam etmez. Rabbim milletimizi felaketlerden, belalardan korusun.

Doç. Dr. Necmettin Çalışkan
Yorumlar (0)
sanalbasin.com üyesidir
18
açık
Namaz Vakti 02 Mayıs 2024
İmsak 04:05
Güneş 05:36
Öğle 12:41
İkindi 16:27
Akşam 19:35
Yatsı 21:00
Puan Durumu
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Whatsap İhbar Hattı