Beyzade Haber

Abdurrahman Dilipak'tan veryansın: Hâlâ ders almadığımızı görüyorum

GÜNDEM

Gazeteci yazar Abdurrahman Dilipak, Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası kaleme aldığı bugünkü yazısında, “Ben bu afetten sonra da hala ders almadığımızı görüyorum.” dedi.

Gazeteci yazar Abdurrahman Dilipak bugünkü köşe yazısında, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından başlatılan yardım kampanyalarınının şova çevrilmemesi savundu. Dilipak, “Nice masum da enkaz altında kaldı. Onların vebali kimin?” diye de sordu. 
Abdurrahman Dilipak, “Bu manevi bir borç ve manevi bir ikramın vesilesidir. Allah bu iyiliğin karşılığını on katı, yüz katı, hatta 700 katı ile bize geri verecektir. Bu iyi bir insan ve hakiki bir Müslümanın olmazsa olmaz şartıdır. Muhtacın ihtiyacını karşılamak arızidir, yardım eden açısından ise bu insan olmaktır.” dedi. 
“Eğer bir afet, Allah’ın gazabının sonucu ise, dünyanın en zengin devletinin hazinesini de siz verseler, o yarayı saramazsınız.” diyen Abdurrahman Dilipak, şöyle devam etti:
“Nice masum da enkaz altında kaldı. Onların vebali kimin?” diyen soran Abdurrahman Dilipak, “O yapıların müteahhidleri değil sadece, ona ruhsat verenler, inşaatın malzemesinden çalanlar da o cinayetin suç ortaklarıdır. O rezidansları överek satanlar da bu cinayetin suç ortağı değil mi? Ya o lüks ve israf, haram para ile yapılan işlerden siz hayır mı bekliyordunuz. Ben bu afetten sonra da hala ders almadığımızı görüyorum ve gelecek günlerin geçen günleri aratmasından endişe ediyorum. Mendillerinizi hazırlayın!” dedi.
“Ne olur, bu yardım kampanyalarını Reality Show’a çevirmeyelim.” diyen Abdurrahman Dilipak, yazısını şöyle noktaladı:
“Önce o helak sebebi olan cahillikten ve haramdan tevbe etmeniz, arınmanız gerekir. Yoksa Allah’ın gazabına para ve teknikle engel olmak, çare üretmek, o yarayı sarmak mümkün değildir. Eğer gelen Allah’ın gazabı ise, insanların parası ve tekniği ile bu afetin yaralarını da saramazsınız, önüne de geçemezsiniz. Önce cahillikten, zulümden ve masiyetten arınmamız gerekir. Bu hem halk ve hem de o halkı yönetenler için topyekun tevbe gerektirir. Eğer bu tedbir alınmazsa, mal ve para hesapları ile derdinize çare bulamazsınız. Sonra “Ya Rab Bu Uğursuz Gecenin Yok Mu Sabahı?” diye Akif gibi inlersiniz.” 
Evet “İçimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden, bizi helâk eder misin Allah’ım?” (A’râf 155).
Eğer onlardan olursanız, onlara karşı direnmezseniz olacak olan belli. Osmanlı sadece 3-5 beyinsizlerin işlediği yüzünden dağılmadı. Birileri Lale devri, Tanzimat, İttihat Terakki dönemlerinde saltanat sevdasına kapıldı. Borç para ile saraylar yaptık. Güç gösterisi için Nevarin’de yakılan gemilerin yerine direkleri gümüşten, yelkenleri ipekten gemiler yaptık da ne oldu. Hastalığın teşhisi de tedavisi de yanlıştı. Bugün de aynı yanlışın içinde miyiz acaba? O zaman Akif’i dinleyin, Safahatta yolsuzlukları, ahlaksızlıkları, hırsızlıkları, zevku-safayı, tefrikayı anlatır. “
“Kanserli çocuklar için açık artırmada kürk satar gibi yardım toplamak özellikle bir devlet organizasyonu için hoş olmayabilir.”
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.