Alaattin Çakıcı'dan o avukata tehdit: Be sivri zekalı adam....

Avukat Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nun 27 Ocak'ta Yeşilköy Balıkçılar Çarşısı'ndaki restoranda uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybetmesine ilişkin 20 sanığın yargılandığı davada, 3 sanığın tahliyesine hükmedildi.
Sanık avukatlarından Mahmut Çelebi, duruşmada Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nun Alaattin Çakıcı'ya özendiğini söyledi. Çakıcı ise duruşma sonrası Çelebi'ye sert sözler yöneltti.
Çakıcı, Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nun Rizeli bir laz olduğunu kendisinin ise Trabzonlu bir Türkmen olduğunu söyleyerek aralarında akrabalık bulunmadığını açıkladı. Çakıcı, "Bazı basın mensupları kendisinin yeğenim olduğunu gündeme taşımışlardır. Benim yeğenim değildir. Hukuk fakültesini bitirdikten sonra ilk avukatlığını benimle yapmıştı. 17 sene hiç görüşmedim. 2020’de cezaevinden tahliye olduktan sonra evime ziyaretime geldi fakat kendisini ancak ses tonundan tanıyabildim," dedi.
Çakıcı "Ölümünden üç ay öncesine kadar kendisiyle sık sık görüşürdüm. Vefatından üç ay öncesi tüm ilişkilerimi kesmiştim. Bunu onun ailesi ve tüm yakın dostlarımız bilmektedir. Beşiktaş Spor Kulübü başkanı sayın Ahmet Nur ÇEBİ beni telefonla arayarak; abi bu Şafak’ın kulüple arasında problemler var ve senin adını kullanıyor dedi. Ben de kendisine, kulübe zarar vermiş ise ben onun değil oğlumun bile arkasında durmam dedim. Kendisi ile ilişkimi kestim dediğimde o da bana abi çok isabetli bir karar almışsın dedi. Üç ay sonra herkes gibi ben de ölümünü basından öğrendim. Rize’deki cenazesine geçmişin hatırından dolayı bir çiçek gönderdim," diye devam etti.
Çakıcı, sanık avukatlarından Engin Çelebi'ye ise şu sözlerle seslendi:
"Bugünkü mahkemede ifadesi olan ağabeyi Celal MAHMUTYAZICIOĞLU’nu da hayatımda bir defa gördüm, kendisiyle iki defa da telefonla konuştum. Mahkemede bulunan sanık avukatlarından Engin ÇELEBİ, Celal’e kardeşinin Alaattin ÇAKICI ile tanışıklığını sorup ardından Alaattin ÇAKICI’nın hayat tarzından beslendiğini söylüyor. Şimdi o avukat denen Engin ÇELEBİ’ye şu soruyu soruyorum. Şafak akrabam olsa, dostluğumu bitirmesem bu ülkede kim olursa olsun, beni öldürmeden Azrail’in dışında ona kimse dokunamazdı. Bu sözüm Türkiye’de herkese geçerlidir. Be sivri zekalı adam, sen kimin adına konuşuyorsun ki benim adımı o mahkemede dile getiriyorsun?"