Zeki Ceyhan, bugünkü köşe yazısında AKP'nin 'kamuda tasarruf' açıklamalarını ele aldı. "Evet, iktidar sözcülerinin kamuda tasarruf ile ilgili söylemleri böyle ama ya eylemleri nasıl? İktidara mensup yöneticilerin eylemleri de bu söyleme uygun mu? Yaptıkları icraatlarda “tasarrufa riayet” ediliyor mu? Yoksa eylemlere “itibarda tasarruf olmaz” anlayışı mı hâkim?" yazan Ceyhan, el değiştiren Sancaktepe Belediyesi'ndeki şatafat görüntülerinin ortaya çıkmasını hatırlattı.
"AKP’li eski başkandan görevi devralan CHP’li yeni başkan günlerdir televizyon ekranlarında belediyenin hizmet binasını gezdirip duruyor. Hizmet binasını oda oda gösteriyor! Belediye Başkanı’na ayrılan “makam odalarını” tanıtıyor! Başkan yardımcılarına ayrılan makam odalarını gösteriyor! Bütün makam odalarının her türlü ihtiyacı ta banyolarına varıncaya kadar düşünülmüş!" diyen Ceyhan, "Şimdi çoğu kişi belediyenin hizmet binasında banyonun ne aradığını merak ediyor! Herhalde çok çalıştıkları için evlerine gitmeye vakitleri olmuyor ve duşlarını çalıştıkları makam odalarının hemen yanı başındaki banyolarda alıyor olsalar gerek! Söylem ve eylem tutarsızlığı derken bu durumu kast ediyoruz." ifadelerini kullandı.
İşte Zeki Ceyhan'ın dikkat çeken o yazısı:
Eylem söylem tutarsızlığı
"İktidar sözcüleri “kamuda tasarrufun öncelikleri arasında olduğunu” iddia ediyorlar!
Evet, iktidar sözcülerinin kamuda tasarruf ile ilgili söylemleri böyle ama ya eylemleri nasıl?
İktidara mensup yöneticilerin eylemleri de bu söyleme uygun mu?
Yaptıkları icraatlarda “tasarrufa riayet” ediliyor mu?
Yoksa eylemlere “itibarda tasarruf olmaz” anlayışı mı hâkim?
Bu sorunun net cevabını arayanlar Sancaktepe Belediyesi tarafından yaptırılan hizmet binasına bakabilirler!
AKP’li eski başkandan görevi devralan CHP’li yeni başkan günlerdir televizyon ekranlarında belediyenin hizmet binasını gezdirip duruyor.
Hizmet binasını oda oda gösteriyor!
Belediye Başkanı’na ayrılan “makam odalarını” tanıtıyor!
Başkan yardımcılarına ayrılan makam odalarını gösteriyor!
Bütün makam odalarının her türlü ihtiyacı ta banyolarına varıncaya kadar düşünülmüş!
Şimdi çoğu kişi belediyenin hizmet binasında banyonun ne aradığını merak ediyor!
Herhalde çok çalıştıkları için evlerine gitmeye vakitleri olmuyor ve duşlarını çalıştıkları makam odalarının hemen yanı başındaki banyolarda alıyor olsalar gerek!
Söylem ve eylem tutarsızlığı derken bu durumu kast ediyoruz.
Söylemlere bakarsanız kamuda tasarruf öncelikleri arasında yer alıyor ama eylemlere baktığımız zaman böyle bir öncelikten eser yok!
Tasarrufa riayet yerine itibardan tasarruf olmaz anlayışının her türlü hizmette öncelik kazanmış durumda olduğu görülüyor.
Söylemler ile eylemler arasında böylesi bir tutarsızlık olunca da söylenen sözlerin inandırıcılığı kalmıyor.
Onlar her ne kadar tasarruftan söz ediyor olsalar da dinleyenler bu sözleri duyduklarında “siz onu bizim külahımıza anlatın” deme noktasına geliyorlar.
Zira orta yerde duran somut eylemler soyut söylemlerden çok daha fazla etkili oluyor.
Bir yanda banyolu makam odaları saltanatı bir yanda ise kamuda tasarruf önceliğimiz açıklamaları!
Böyle bir tablo karşısında söylemler elbette inandırıcı olmuyor.
Çünkü eylemler ağır basıyor.
Somut eylemler soyut söylemleri ezip geçiyor.
Bu tür söylemlerin inandırıcı olabilmesi için bu eylemlerin sahiplerinin bir şekilde cezalandırılması gerekmez mi?"