Bireyselleşme fıtrata aykırı

Kapitalist dünyanın dayattığı ‘bireysel toplum’ düşüncesi Türkiye’de hızla yayılıyor. İnsanı toplumdan kopartan kapitalizm, sadece kendisini düşünen benmerkezci bir zihniyeti pompalıyor. Yüksek ego, bireysel başarı ve narsisizmin giderek yaygınlaştığı ülkemizde başta aile olmak üzere toplumsal değerlerimiz de giderek çürüyor.

GÜNDEM 30.04.2024, 04:35
Bireyselleşme fıtrata aykırı
Türkiye giderek bireyselleşen bir toplum haline geliyor. Kapitalist dünyanın sadece kendisini düşünen benmerkezci bireysel toplum düşüncesi Batı’da olduğu gibi ülkemizde de yaygınlaşıyor. Aile kurumunun hiçe sayıldığı, toplumsal değerlerin olmadığı sadece bireysel başarı ve güç üzerinden şekillenen kapitalist toplum düşüncesi, insanın fıtratına aykırı olmasıyla dikkat çekiyor. Öyle ki ülkemizde giderek ciddi bir hal alan narsisizm tehlikesi toplumumuzun nasıl erozyona uğradığını ortaya koyuyor. Amerika başta olmak üzere Batılı ülkeleri tamamen etkisi altına alan düşüncesi ile ilgili olarak Yıldız Teknik Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bedri Gencer ile konuştuk. Bireysel toplum düşüncesinin aile kurumunu ortadan kaldırdığını vurgulan Bedri Gencer, bencil, narsist ve benmerkezci zihniyete dikkat çekti.
Yıldız Teknik Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bedri Gencer, insanın sosyal bir varlık olduğunu belirterek, “İnsan kelimesi, hemcinslerine sokulma mânâsına gelen ‘ünsiyet’ten gelir. Yani insan, ancak cemaatle kendini gerçekleştirir. Latince bir atasözü, ‘Bir insan, hiç insan’ der. Ancak kapitalizme dayalı modernlik, insanlığa cemaat yerine ferdiyet değerini dayattı; ‘biz’ yerine ‘ben’ kültürünü aşıladı, insanı nefsini, hevâsını ilah edinmeye çağırdı; hâşâ ’herkes, kendisinin tanrısıdır’ dedi. Çağımızda fıtrata aykırı gündelik hayat kültürüyle, mekân, ev, şehir tasarımıyla ferdiyet değeri, hayat tarzına dönüştürüldü. Maalesef bu gelişme, Türkiye’ye çok daha dramatik bir şekilde yansıdı. Batı’da tüm modernleşmeye, yozlaşmaya rağmen, ev ve şehir tasarımında belli fıtrî ölçülerin korunduğu söylenebilir. Ancak Türkiye’de gündelik hayat kültüründen ev ve şehir tasarımına her şey, cemaatin aleyhine, yabancılaşmanın lehine seyretti” ifadelerini kullandı.
İnsani değerlerin önemine işaret eden Bedri Gencer, “Paylaşma, ‘biz’ şuurunu (cemaat, ünsiyet, kaynaşma, empati, sempati, fedakarlık vs.), ayrılma ise ‘ben’ şuurunu (ferdiyet, bencillik, yabancılaşma, antipati, alınganlık) getirir. Lewis Mumford, Tarih Boyunca Kent adlı eserinde, ‘Önce tabaklarımız ayrıldı, sonra odalarımız ve sonra her şey’ sözüyle ferdîleşme ve yabancılaşma sürecini en net ve çarpıcı bir şekilde anlatır. Artık hayatımızda aileden cemiyete, insanların paylaştığı, ‘biz’ olduğu yemek, ibadet, eğlenme gibi fiiller neredeyse kalmamıştır. Ülkemizde de mahalledeki ortak hayat, komşuluk, ünsiyet kaybolmuş, insanlar, apartman ve sitelerin birbirine yabancı, bencil sakinleri haline gelmişlerdir. Dahası ailede tek tabakta yemekten sonra toplu yemek yeme âdeti de kaybolmuş, herkes kendi tabağında odasında yemeğini yiyen, kendi kanalını, programını seyreden, bencil insanlara dönüşmüştür. Böylece atomize fertlerin soğuk cemiyeti, sıcak aile ve cemaatin yerini almıştır” şeklinde konuştu.

Yorumlar (0)
sanalbasin.com üyesidir
18
açık
Namaz Vakti 17 Mayıs 2024
İmsak 03:45
Güneş 05:22
Öğle 12:40
İkindi 16:29
Akşam 19:48
Yatsı 21:18
Puan Durumu
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Whatsap İhbar Hattı