Yemeklik yağlar bir diyetin temel bir bileşenidir; bu yağların çeşitliliği ve tüketimi, her ülke ve bölgedeki mevcudiyetine bağlıdır. Öyle ki mısır, ayçiçeği, zeytin, kanola, Hindistan cevizi ve soya fasulyesinden elde edilen yağlar ve daha pek çokları vardır.
Bu yağların uygulanması, gıdaları baharatlamak veya endüstriyel ve evsel kızartma işlemleri veya şekerleme endüstrisindeki sayısız uygulamaları olsun, farklı ülkelerde yüksek talep ve tüketime neden olur.
Mısır yağı, Amerikan menşeli ve dünya çapında başlıca mahsullerden biri olan bu tahılın öğütülmesinden elde edilmektedir. İnsanların yetiştirme biçiminde hızlı ve önemli teknolojik dönüşümlerden geçen ilk tahıldı. Bunun nedeni, çok çeşitli ortamlara uyum sağlamasıdır. Bu yağı elde etme işlemi, tahılın farklı bileşenlerini sulu bir ortamda ayıran ıslak öğütmeden gelir. Bunlar:
Bunu yapmak için, mısır tanesi değirmene girmeden önce çekirdeği yumuşatmak için sıcak kükürtlü suda bir maserasyon sürecinden geçer. Yumuşak parçalar daha sonra değirmenlere ve ayırıcılara gider, burada ruşeymleri ayrılır ve ondan yağı çıkarılır.Mısır tanelerinin %3 ila %5 arasında yağ içerdiğini ve bunun %25-30’unun rüşeymde bulunduğunu belirtmek önemlidir.
Genel olarak mısır yağı, %98 doymamış yağ asitlerinden ve düşük seviyelerde doymuş yağ asitlerinden yapılır. Ayrıca, antioksidan özellikler veren yüksek miktarda E vitamini içerir.
Başlıca doymamış yağlar bunlardır:
Oleik ve linoleik olanlar omega 3 ailelerine aittir ve sırasıyla %24 ve %62 çoğunlukta bulunanlardır. Bunlar en çok fayda sağlayanlardır.
Bu tür yağlar, içerdiği yüksek E vitamini sayesinde sağlığa birçok fayda sağlar. Bu vitamin, acılaşmayı önleyerek stabilite sağlar ve yağın diğer bileşenlerini korur. Aynı zamanda vücut için esansiyel yağ asitleri kaynağıdır ve düşük seviyelerde doymuş yağ asitleri ve yüksek seviyelerde doğal antioksidanlar içerir.
Yüksek linoleik asit içeriği, aşağıdakiler gibi birçok işlev için gerekli olduğundan büyük avantajlar sağlar:
Kardiyovasküler ve böbrek fonksiyonları ve bazı hastalıkların önlenmesi için gerekli olan ikosanoidlerin sentezi
Ayrıca, 2010 yılında Venezuela’da yayınlanan bir araştırmaya göre, diyetteki mısır yağı, diğer yağ asitlerinin ve ayrıca A ve D vitaminleri gibi yağda çözünen besinlerin emilimini artırıyor.
Bu yetmezmiş gibi, birkaç çalışma mısır yağının kan kolesterol seviyelerini düşürmedeki etkilerini gösterdi. Özellikle kötü kolesterol üzerinde etkilidir. Ayrıca, çocukların büyümesinde ve nörolojik gelişiminde önemine dair kanıtlar var.
Faydalarına ek olarak, insanlar bu yağı hafif tadı ve yüksek duman noktası için geniş çapta kabul ediyor ve takdir ediyor. Bu yüzden kızartma için mükemmeldir. Ayrıca, ABD ve Arjantin gibi bazı yüksek üretim yapan ülkelerde ucuzdur.
Ek olarak, günümüzde mısır tanesinin iyileştirilmesine katkıda bulunan birçok genetik modifikasyon bulunmaktadır. Daha iyi bir yağ elde etmenizi sağlar. Bu özellikler, insanlar üretim sürecinde yağı aşırı ısıtmadıkları sürece mevcuttur. Bunun nedeni, aşırı yüksek sıcaklıkların bileşimini değiştirebilmesidir.
Son olarak, yukarıda bahsettiğimiz gibi mısır yağı, E vitamini ve doymamış yağ asitlerinin yüksek katkısı sayesinde birçok yönden sağlığı iyileştirmeye katkıda bulunan birçok besin içerir.
Ancak aşırı yağ tüketiminin tavsiye edilmediğini de unutmamalıyız. Bunun nedeni, yüksek kalori içeriğine sahip olmasıdır. Bu nedenle ölçülü tüketmeniz gerekir