Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Yönetim Kurulu Üyesi, yazar Dursun Ali Taşçı, Marmara İlahiyat Fakültesi Camii'nde cuma namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından, toprağa verilmek üzere Rize'ye götürüldü.
Yazarın oğlu Faruk Taşçı'nın taziyeleri kabul ettiği törene katılan yazar Ahmet Bulut, Taşçı'nın, Anadolu irfanının bir temsilcisi olduğunu dile getirerek, "Nerede bir boşluk varsa orayı doldurmaya çalışan güzel bir insan, kıymetli bir yol arkadaşımızdı. İnsan yetiştirmeye çok önem verirdi. Bu toprakların gençleri ve onların geleceğini kendisine dert edinmişti." ifadelerini kullandı.
Namaz Gönülleri Platformu Sözcüsü ve yazar Abdullah Yıldız, Taşçı ile 20 yıl önce tanıştıklarını belirterek, "O, kalbi olan bir insandı. Kalemi çok kuvvetliydi. Namaz için hassasiyetini görünce kendisini platformumuza davet ettik. Kendisiyle yüzlerce panele, konferansa, seminere gittik. Yürekten konuştuğu için dinleyenler fazlasıyla etkilenirdi. Kendisini yetiştirmiş, hikmet sahibi birisiydi. Allah rahmet eylesin." dedi.
Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı da Taşçı ile TYB'de birlikte görev aldıklarını belirterek, "Dursan Hocam, bu milletin irfanını ve istikbalini her şeyin önünde görürdü. Marifete, vicdana, kalbe dokunan yazılar kaleme aldı. Memleketini sever, burada yaşayanların haliyle hallenirdi. Biz onu iyilerden bildik. Dilerim, bugün ona burada güzelce şahitlik etmek bizlere de nasip olur. Mekanı cennet olsun." şeklinde konuştu.
Yazar Kamil Yeşil ise Taşçı'nın İslam'a verdiği öneme dikkati çekerek, şunları söyledi:
Rize'nin Pazar ilçesinde 1955'te dünyaya gelen Taşçı, Milli Eğitim Bakanlığınca 1989'da, Fransa'da Türkçe öğretmeni olarak görevlendirildi.
Taşçı, öğretmenlik mesleğinin yanında bir süre Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı olarak İl Müdürlüğü görevinde bulundu.
Okul yıllarında yazmaya ilgisi başlayan Taşçı'nın ilk yazısı, 1974'te ulusal bir gazetede yayınlandı. Edebiyat, sanat, eğitim ve düşünce yazıları kaleme alan Taşçı, haber sitelerinde köşe yazarlığı yaptı.
"Fıtratın Aşk Çağrısı" ve "Uygarlığa Aşkla Direnmek" kitaplarını kaleme alan yazar, evli ve üç çocuk babasıydı.
"O, tebliğ vazifesini çok önemseyen birisiydi. Bildiği doğruları hem hayatında uygular hem de yazılarında ve konuşmalarında dile getirmekten hiç çekinmezdi. Derinlikli, geleneğin irfanını özümsemiş birisiydi. Öyle sanıyorum ki konuşmalarındaki tesir, kendisine rehber edindiği irfan geleneğinin üzerindeki himmetindendi. Arkasında güzel bir isim bıraktı. Bu, hiç şüphesiz Allah katında çok önemlidir."