Ortadoğu araştırmacısı Dr. Selim Sezer: Sürecin kaybedeni İsrail

İran'ın Şam'daki büyükelçilik yerleşkesinde yer alan konsolosluk binasına 1 Nisan'da hava saldırısı düzenleyen Siyonist rejime İran'dan yanıt Cumartesi'yi Pazar'a bağlayan gece gelmişti.

GÜNDEM 18.04.2024, 04:35
Ortadoğu araştırmacısı Dr. Selim Sezer: Sürecin kaybedeni İsrail
İran'ın Şam'daki büyükelçilik yerleşkesinde yer alan konsolosluk binasına 1 Nisan'da hava saldırısı düzenleyen Siyonist rejime İran'dan yanıt Cumartesi'yi Pazar'a bağlayan gece gelmişti. 7 Ekim'de başlayan Aksa Tufanı Operasyonu sürecinde Hizbullah ve Husiler üzerinden bilfiil İsrail ile savaşan İran, bu kez doğrudan İsrail işgali altındaki toprakları vurmuştu. Günlerdir olası bir İran saldırısı karşısında tir tir titreyen İsrail rejiminde insanlar geceyi sığınaklarda geçirmişti. İran’ın İsrail rejimine yönelik saldırısı gündemdeki yerini korumaya devam ederken Ortadoğu araştırmacısı Dr. Selim Sezer, İran ile Siyonist İsrail arasındaki gerilimi Millî Gazete’ye değerlendirdi.

Ortadoğu araştırmacısı Dr. Selim Sezer, “İran ilk kez İsrail’i doğrudan vurdu? Bu konu hakkında neler söylersiniz?” şeklindeki sorumuzu cevaplandırdı. İran’ın 14 Nisan tarihli ‘Gerçek Vaat Operasyonu’nun bölgede yeni bir dönemin kapısını araladığını söyleyen Sezer, “İsrail, son yıllarda defalarca Suriye içinde İran güçlerini hedef aldığı gibi, 2021 yılında nükleer bilimci Muhsin Fahrizade’ye düzenlenen suikastta olduğu gibi MOSSAD eliyle pek çok suikast ve saldırı da gerçekleştirmişti. Ancak bunların hiçbiri somut bir karşılık bulmamış, uluslararası toplumdan da İsrail’e karşı kayda değer sesler yükselmemişti. Tüm bunlar bir anlamda İsrail’in elini güçlendirmiş ve serbestçe gerçekleştirebileceği eylemlerin karşılık bulmayacağı algısını inşa etmiştir. ‘Gerçek Vaat Operasyonu’ ise bu algıyı yıkmış ve şimdiden İsrail’e karşı güçlü bir caydırıcılık oluşturmuştur” ifadelerini kullandı.

İran-İsrail gerilimi hakkında öngörülerde bulunan Dr. Selim Sezer, “Büyük bir ihtimalle, İsrail uğradığı prestij kaybı sebebiyle bir karşılık vermeye çalışacak, ancak bu olası karşılığa gelecek yeni karşılığın niteliğini kestiremediği için kendini bir açmaz içinde bulacaktır. Bir sonraki adım, Suriye’deki veya başka bir bölge ülkesindeki İran unsurlarının yeniden hedef alınması olabilir. Doğrudan İran içine ve büyük çaplı bir saldırının gerçekleşmesi ve bunun daha büyük çatışmaları tetiklemesi de, zayıf bir olasılık gibi görünmekle birlikte elbette ihtimal dışı değildir” diye konuştu.

Dr. Selim Sezer, “İsrail’in 1 Nisan tarihinde Şam’da bulunan İran büyükelçiliğine düzenlediği ve yedi kişinin ölümüyle sonuçlanan saldırının temel amacının Gazze savaşının seyrini değiştirmek olduğunu düşünüyorum. Nitekim yedi aya yakın zamandır devam eden soykırım süreci sebebiyle İsrail tarihinde hiç olmadığı kadar ağır bir baskıya maruz kalıyor ve yine tarihinde hiç olmadığı kadar yalnızlaşıyordu. İran’la kısa süreli de olsa bir savaşın kışkırtılması ise hem dünyanın dikkatini Gazze’den uzaklaştıracak hem de daha önemlisi çeşitli sebeplerden ötürü Biden’la arası giderek açılan Netanyahu’nun yeniden ABD’nin tam desteğini arkasına almasını sağlayacaktı. Ancak süreç Tel Aviv’in planladığı şekilde ilerlemedi. Öncelikle İran’ın yanıtı, İsrail’e ciddi bir korku veren, ancak bir savaşa yol açmayacak bir ölçek ve nitelikte oldu. İkinci olarak ABD yönetimi, İsrail’e verdiği desteğe rağmen İran’a karşı olası bir savaşa katılmayacağını açıkça beyan etti. Bu koşullarda İsrail’in savaş amacında ısrarcı olacağını düşünmüyorum” diye konuştu.

Yorumlar (0)
sanalbasin.com üyesidir
18
açık
Namaz Vakti 01 Mayıs 2024
İmsak 04:07
Güneş 05:37
Öğle 12:41
İkindi 16:26
Akşam 19:34
Yatsı 20:59
Puan Durumu
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Whatsap İhbar Hattı