Seksen yıllık ömrünü adeta devlete vakfeden bir büyük kumandandır  Ahmed Muhtar Paşa.
1900'lü yıllarda sadece 3 kişiye verilen "Gazi" unvanını taşıyan 93. Harbi'nin kahramanı 101. yıl önce aramızdan ayrıldı. 
Katırcıoğlu ailesinden Hacı Halil Ağa'nın oğlu olan Ahmed Muhtar, 1 Kasım 1839'da Bursa'da dünyaya geldi.
 1856'da Bursa Askeri İdadisi'ni, 1860'ta Harbiye Mektebi'ni birincilikle bitirerek teğmen rütbesini aldı.
Bir yıl sonra da kurmay yüzbaşılığa yükseldi.
İlk hizmet yeri olan Hersek ve Karadağ'daki isyanın bastırılmasında görev aldı.
Harbiye Mektebi'ne öğretmenlik de yapan Ahmed Muhtar, 1864'te binbaşılığa yükseldi.
1866'da İstanbul'a döndü ve  yarbaylığa terfi etti.
1868'de Karadağ sınırını düzenleyen Muhtelit Arazi Komisyonu'na birinci komiser tayin edildi.
1869'da albaylığa, 1870'de mirlivalığa terfi ettirildi Ahmet Muhtar Paşa.
Yemen isyanının bastırılmasından büyük rol oynayan Ahmed Muhtar Paşa askerlik hayatında sadece 9 yıl sonra paşalığa yükseldi.
Ruslara karşı 25 Ağustos'ta Gedikler Savaşı'nı komuta etti. Ekim 24'de hem istihkam hem de meydan savaşı olarak harp tarihinin kaydedeceği  Yahniler Savaşı'nı kazandı. Bu başarıları nedeniyle de mareşal rütbesine yükseltildi ve "Gazi" unvanını aldı.
Erzurum'u savunmak için Zivin'de bir savunma hattı oluşturan Gazi Ahmed Muhtar, 15 Ekim 1877'de Alacadağ Savaşı'nda komuta ettiği Osmanlı ordusu yenilince ordusuyla birlikte Erzurum'a çekildi. Gazi Ahmed Muhtar, Ruslara karşı çok daha az bir asker gücüyle savaşmasına karşın Aziziye Tabyası'nda Rusları defalarca geri püskürtmeyi başardı.
Başarıları üzerine Sultan 2. Abdülhamid, Ahmed Muhtar Paşa'ya "Gazi" unvanıyla beraber bir kılıç, iki at ve Mecidi Murassa Nişanı verdi.
Osmanlı'nın birçok coğrafyasında askeri ve idari çok sayıda görevler üstlenen Ahmed Muhtar Paşa, 1885'te gittiği Mısır'da 2. Meşrutiyet'in ilanını kadar görev yaptı.
Ahmed Muhtar, İstanbul'a gelişinden hemen sonra 1908'de teşkil edilen Meclis-i Mehamm-ı Harbiye üyeliğine tayin oldu.
Ülke genelindeki şöhreti ve başarıları nedeniyle 21 Temmuz 1912'de sadrazamlığa getirilen Ahmed Muhtar, 29 Ekim 1912'ye kadar görevde kaldı.
Ayan olarak bir süre daha görev yapan Ahmed Muhtar Paşa, 21 Ocak 1919'da Feneryolu'ndaki köşkünde vefat etti ve Fatih Sultan Mehmet Türbesi civarında toprağa verildi.
Fransızca bilen Ahmed Muhtar, devlet adamlığı ve askerliği yanında ilimle de meşgul oldu. Matematik ve astronomi üzerine çalışmalar yapan Ahmed Muhtar, bu alanlarda hatırı sayılır bir üne kavuştu. Devlet hizmetinde geçen onlarca yıla rağmen birçok eser kaleme alan Ahmed Muhtar Paşa'nın bilinen eserleri şunlardır:
"Riyazü'l-Muhtar Mir'atü'l-mikat ve'l-edvar maa Mecmuati'l-eşkal", "Islahu't-takvim", "Takvim-i Sal", "Takvimü's-sinin", "Serairü'l-Kur'an fi tekvini ve ifnai ve iadeti'l-ekvan", "Sergüzeşt-i Hayatımın Cild-i Sanisi: 1294 Anadolu’da Rus Muharebesi", "Temmuz 1330'da Meclis-i Meb'usan'da Geçen Divan-ı Ali Bahislerine Bir Nazar"
Gazi Ahmed Muhtar Paşa'nın "El Basitası Risalesi", Devlet-i Aliyye-i Osmaniye'de Tarih-i İktisadi Nasıl Olmalıdır" adlı bazı risaleleri de bulunuyor.