Ekonomist Selçuk Geçer son çektiği videoda piyasalardaki gelişmeleri değerlendirerek, “İnsanlar paralarını altına, dövize ya da kendilerini koruyacak enstrümanlara yatırmaya devam ediyor. Birileri de bunu söylüyor diye kızıyor. Niye dövize yatırım yaptırıyorsunuz diye. Dövize yatırım yaptırmıyoruz, insanlar kendi kararlarını kendileri veriyor.” diye konuştu.
Geçer değerlendirmesinin devamında “Dövize yatırım yaptıran sizsiniz. Kur korumalıdan çıkan paranın nereye gideceği belli. Dünyadaki gelişmeler belli. Avrupa Merkez Bankası faizleri indirdiğinde dolara olan eğilim artacak, altına olan eğilim artıyor. Altının onsu şu anda 2100 doların üzerinde seyrediyor. Gram altın sürekli olarak yükseliyor. Hem doların yükselişine bağlı olarak hem altının yükselişine bağlı olarak.” ifadelerini kullandı.

“Doların düştüğünü iddia edenlere de cevap veren Geçer, “Nereye düştü kardeşim? Dolar 31,90’a kadar geldi, tekrar kendisini 32’nin üzerine attı. Mecbur zaten atmaya. Doların düşmesi Türkiye’nin lehine değil ki! Sen seçime kadar doları buralarda tutmak için sürpriz bir faiz artırımı yaptın. En azından doları nispeten frenledin. 35’e doğru gidiyordu. 32’de kalmasını sağladın. Ama bu 32 liranın altına geleceği, 20 lira olacağı, 10 lira olacağı anlamına gelmiyor. Dolar yükseliş eğilimini devam ettirecek. Çünkü kümülatif enflasyonla doların değeri hesaplandığında bugün 50 liralar civarında geziyor. O da TÜİK enflasyonu. Eğer ki ENAG enflasyonunu uygularsanız 60-70 liralara çıkıyor. Eğer ki bizim vatandaşın enflasyonunu koyarsanız doların üzerine o zaman 80 liraların üzerine fırlıyor. Şu anki dolar çok ucuz seviyelerde çok düşük seviyelerde, insanlar da bunun farkında ve dövizden çıkmak istemiyorlar ikna olmuyorlar.” dedi.

İnşaat sektörünün köşeye sıkıştırıldığını anlatan Selçuk Geçer, “Hem bir para girişi yok hem yüksek faiz ortamı var hem yüksek işsizlik ortamını doğuruyorlar. Anlayacağınız arkadaşlar hoş geldin stagflasyon yapıyorlar. Yani Türkiye'yi çok ciddi bir krize doğru sürüklüyorlar.” diye konuştu.

Ekonomist Geçer konuşmasına şöyle devam etti:

Ekonomist yazar Dr. Şeref Oğuz ise katıldığı bir programda ekonomi piyasalarını değerlendirdi. Oğuz, döviz özellikle de dolara karşı vatandaşların ilgi gösterdiğini belirterek şunları söyledi:

“İnsanların dövize olan taleplerinde son haftalarda bir tırmanma oldu. Hatta bazı döviz büfelerinin önünde elindeki üç beş kuruşu dolara, dövize çevirmek isteyen insanlar kuyruklar oluşturmaya başladı. Şimdi bu şunu gösteriyor. Eğer siz aldığınız karar gereği, sıkı para politikası gereği kuru kontrol etmek istiyorsanız, bunu neyle yapıyorsunuz ve ne kadar buna gücünüz. Biz kuru enflasyon kıyısında yüzdürmeye çalışırken, onu tutacak olan argüman rezervlerimizdi ve rezervlerimiz hızla erimeye başladı. Aşağı yukarı yılbaşından bu yana 20 milyar dolarlık bir azalma var. Hele bir haftada 2 milyar falan. Demek ki biz kuru nasıl tutuyoruz? Mevcut zar zor biriktirdiğimiz yılbaşından bu yana da 22,5 milyar dolarlık rezervi zor biriktirdik ve onu biz şu anda piyasaya sattık. Niye? Aman yeter ki döviz artmasın seçimden önce. Çünkü niye döviz artmasın diyoruz? Biliyoruz ki Türk toplumu kur üzerinden hatta dolar sadece döviz üzerinde de değil. Özellikle dolar üzerinden kriz algısını ya da ne bileyim beklentisini oluşturuyor.
Bir de son dönemlerde seçimden sonra kurun çok fazla artacağı söylentisi, beklentisi, havası, algısı her neyse… Bir şekilde oluştu piyasalarda. Bu da açıkçası ekonomi yönetiminin çok güçlü mesajlar verememesi, bir tarafta seçim sebebiyle seçimden sonra şu kararlar alacağım bile diyemiyorsun. Diyemediğin ortamda insanlar senin diyemediğini duyuyor ve diyor ki kur çok artacak.”
“Seçim, seçim, seçim… Bıktık artık bu seçimlerden. Mevzu seçim değil, mevzu halkın getirildiği nokta. Vatandaşın getirildiği nokta ve ne yazık ki ülkenin getirildiği nokta… Mehmet Şimşek ne diyor? Bu kur korumalı belasından yakında kurtulacağız. Madem belaydı niye başımıza bela ettiniz? O günlerde açıklanırken, muhteşem bir şey diye açıkladığınız hikâye bugün başımıza bela haline gelmiş durumda. Oysa işi bilen herkes ben de başta olmak üzere dedik ki kur korumalı Türkiye'nin yapabileceği en büyük hatalardan birisidir. Çünkü ikinci bir döviz havuzu oluşturuyorsunuz, bu döviz havuzundan yarın öbür gün kurtulamayacaksınız, kurtulmaya kalktığınız zaman da çok ağır bedeller ödemek zorunda kalacak Türkiye demiştik.”