Kaybeden asgari ücretli ve emekli!

Yüksek enflasyon, dar ve sabit gelirlilerin belini bükerken, emekliler ve asgari ücretliler de maaşlarına yapılacak düzenlemeleri bekliyor. İktidarın, gerekli altyapıyı hazırlamadan “en düşük emekli aylığını 7.500 TL yapması” bir fayda sağlamazken; yeni Maliye Bakanı ile birlikte asgari ücretlilerin “dişe dokunur” bir zam beklentisi de hayale döndü. Seçimin kaybedenleri, yine emekliler ve asgari ücretliler oldu!
Enflasyon oranları, her alanda vatandaşa fahiş fiyat artışları ile dönmeye devam ediyor. Enflasyon rakamlarındaki her yükseliş dar ve sabit gelirli vatandaşın belini bükerken, emekli ve asgari ücretli vatandaşlar düzenleme beklemeye devam ediyor. İktidar kanadı seçimden önce vaatlerini sıralarken, yeni kabinenin belirlenmesinin ardından gözler gelecek açıklamalara çevrildi.
Seçimlerden önce iktidar kanadı, taban emekli maaşlarına yönelik bir düzenlemeye gitmesine rağmen yaşanan fahiş fiyat artışları karşısında emekliler düzenleme çağrısında bulunurken, Türkiye Emekliler Derneği Genel Başkanı Kazım Ergün, kök maaşı 3 bin 500 TL olan emeklilerin olduğunu ifade ederek, “Yapılan düzenleme ile emeklilerin aylıkları aradaki fark Hazine tarafından karşılanarak 7 bin 500 liraya çıkarıldı. Bu kapsamda olan yaklaşık 9,5 milyon emekli var. Toplam emekli sayısının yaklaşık 15 milyon olduğu düşünüldüğünde emeklilerin yarısından fazlası 7 bin 500 lira aylık alıyor. Temmuzda işçi ve Bağ-Kur emeklilerine yapılacak enflasyon oranındaki zam ise kök aylıklarına olacak. 3 bin 500 lira kök aylığı olan emeklinin aylığı 7 bin 500 TL’ye gelene kadar 3-4 kez zam alması gerekecek” dedi.
Emeklilerin mağdur olmaması için bir dizi düzenlemelerin gerekli olduğunu ifade eden Ergün, bu düzenlemelerin başında intibak düzenlemesi ve emekli maaşlarının asgari ücreti yakalamasının önemli olduğunu belirterek, “İktidar en düşük emekli aylığının 7 bin 500 TL olması yüksek prim kazancı ve daha fazla prim gün sayısı olanları mağdur etti. İktidar da bunu itiraf etmiş ve aylıklar için prime göre bir düzenleme yapılacağı açıklanmıştı. Öncelikle 2000 sonrası için ‘intibak’ yapılmadan emekli aylıklarındaki eşitsizlik ve adaletsizliğe hiçbir çözüm bulunamayacaktır. En düşük emekli maaşının ise asgari ücretten az olmaması elzemdir” ifadelerini kullandı.
İktidarın isteyerek veya istemeyerek asgari ücreti ortalama bir ücret haline getirdiğine dikkat çeken Sosyal-İş Sendikası Ankara Şube Başkanı Aydın Kaplan, rakamsal olarak artmasına rağmen alım gücünün giderek düştüğünün altını çizerek, “Ülkemizdeki bütün her şeyin zamlanmasına paralel olarak geçtiğimiz seçim döneminde verilen vaatlerle birlikte asgari ücretin artmasını bekliyoruz. Eski Çalışma Bakanı Vedat Bilgin’in de bir konuşmasında asgari ücreti 500 dolar civarına taşıyacaklarını söylemişti. Yeni Maliye Bakanı Mehmet Şimşek öncesinden tanıdığımız bir siyasi figür. Önceki dönemlerden ziyade yeni dönemde ücretlerde eskisi gibi artışların olmayacağını önceki dönem uygulamalarından biliyoruz. Bu yüzden ülkemizdeki başta asgari ücretli ve emekliler olmak üzere herkesi zor günler bekliyor” diye konuştu.
Asgari ücretli çalışanların 12 bin ile 13 bin lira arasında bir asgari ücret beklentisinin olduğunu ifade eden Kaplan, işçilerin beklentilerinin işten çıkarılma ihtimaline karşın düşük tuttuğunun altını çizerek, “Seçim öncesinde iktidar birçok vaatte bulundu fakat önümüzdeki günlerde sözünü tutar mı bilemeyiz. İşyerlerinde görüştüğümüz işçi arkadaşların beklentileri sadece hayatta kalabilecekleri ücret olduğunu düşündükleri rakamlar. Bunun dışında da artışla birlikte özellikle küçük işyerlerinde işçi çıkarmaların yapılacağı endişesi hâkim. Ölümü gösterip sıtmaya razı edebilirler. Aslında iktidar asgari ücreti değil 500 dolar bin dolar da yapsa işveren kaşıkla verip sapıyla geri aldığı için eline geçen yine 300 ile 400 dolar arasında kalacaktır. Elindekini korumaya çalışan bir işçiyi de örgütlemeye çalışmak çok zor sadece yaşam savaşı veren bir işçi sınıfı var” ifadelerini kullandı.