“İsrail rejimi ile tüm ilişkiler kesilsin”

Dünya Kudüs Günü Platformu tarafından Dünya Kudüs Günü’ne ilişkin açıklamada bulunuldu. Açıklamada, asırlar boyunca İslam’ın egemenliği altında güvende olan Filistin’in önce İngiliz işgali, ardından da Siyonist rejimin kurulmasıyla eşi benzeri görülmemiş zulüm ve felaketler yaşadığı ve Filistin topraklarının İslam’ın hâkimiyetinden çıkmasının tüm İslam coğrafyasının işgal ve talanının başlangıcı olduğu belirtildi. Direnişin ümmetin ve Kudüs’ün yegâne kurtuluş kapısı olduğu ifade edilen açıklamada, “Bu Kudüs Günü’ne, Kudüs’teki kardeşlerimizin Siyonist işgale karşı nasıl destansı bir mücadele verdiğini, önlerine konulan barikatları direnişleriyle nasıl aştıklarını, Kudüs davasına nasıl yeni zaferler kattıklarını sevinç ve coşkuyla izleyerek geldik. Bütün dünya bir kez daha gördü ki, zafere giden yol sadece direnişten geçer.” ifadeleri kullanıldı.

Dünya Kudüs Günü’ne dair yapılan açıklamada, Filistin toprakları üzerinde Siyonist işgale karşı sürdürülen mücadele ve tutuşan intifada ateşi sonucunda İsrail rejiminin tarihinin en ağır yenilgilerini ve hüsranlarını yaşadığı kaydedildi. “Büyük İsrail” hayali gören Siyonist rejimin sürekli kaçmakta, gerilemekte ve direnişin yumrukları karşısında sığınaklara koşup gizlenmekte olduğu dile getirilirken “Allah’ın izniyle, bir kanser uru olan Siyonist rejimin tamamen ortadan kalkması ve tarihin çöplüğüne atılması yakındır. Bundan dolayıdır ki, başta büyük şeytan Amerika olmak üzere, küresel emperyalizm, bölgesel işbirlikçilerini de yanına alarak adına ‘Yüzyılın Anlaşması’ dediği, ardından da ‘normalleşme’ adı altında devreye soktuğu büyük çaplı kumpas ve ihanetler sürecini başlatmıştır. Bu sürecin başlıca hedefi Siyonist işgal rejiminin güvenliğini sağlayarak, yok olmaktan kurtarma ve direniş cephesini dağıtabilme çabasıdır. Bu durum karşısında İslam ümmetinin evlatları ve özgür Müslümanlar olarak, Filistin ve Kudüs üzerinde oynanan tüm oyunlara, kurulan tüm kumpaslara ve gerçekleştirilen tüm ihanetlere karşı, denizden nehre bütün Filistin’in kurtulduğu, Kudüs ve Mescid-i Aksa’mız üzerindeki Siyonist işgalin tamamen ortadan kalktığı güne kadar, Kudüs davasını canlı tutmak ve direniş hattını korumak durumundayız.” denildi.

Yapılan açıklamada, ribat ve cihadın sadece Filistinlilere ait bir sorumluluk olmadığı ve tüm Müslümanların görevi olduğu belirtildi. Müslümanların sorumluluklarını kuşanması ve vazifelerine müdrik olarak hareket etmeleri halinde Kudüs’ün üzerindeki zincirlerin kırılacağı ve ümmetin üzerine zafer dolu şafakların doğacağı kaydedilirken söz konusu açıklamada, “Bütün dünya Müslümanlarını Amerika ve İsrail’in başını çektiği küresel şer cephesine karşı Ümmet bilinciyle hareket edip güçlerini birleştirmeye ve aralarındaki ihtilafları bir kenara bırakıp evrensel bir Kudüs seferberliği başlatmaya davet ediyoruz. Normalleşme adı altında Siyonist işgal rejimi ile açıktan ilişki kurup Filistin davasını sırtından bıçaklayan, Siyonist rejimle işbirliği yaparak tarihin en ağır ihanetlerine imza atan bir takım İslam ülkeleri yöneticilerinin bu ihanetlerini şiddetle telin ediyor, Cumhurbaşkanımız ve hükümetten bu konuda daha fazla inisiyatif almayı, Filistin işgalcisi Siyonist rejim ile tüm ilişkilerin kesilmesi elçilik ve konsoloslukların kapatılması hususunda öncülük etmelerini talep ediyoruz. Siyonist işgal rejimi bütünüyle ortadan kalkıp Kudüs başkentli bir Filistin devleti kurulmadıkça, Siyonist rejim ve işgale karşı duruşumuzu koruyacağımızı, Siyonizm’le mücadele cephesini hiçbir zaman yalnız ve yardımcısız bırakmayacağımızı, bütün gücümüz ve imkânlarımızla Filistin direnişinin yanında duracağımızı en yüksek sesle bir kez daha ilan ediyoruz.” ifadeleri kullanıldı.