Tarih boyunca insanoğlunun dikkatini çeken, insanlarda merak uyandıran okyanuslar, derinlikleri ve büyüklükleri ile aklın sınırlarını zorlarlar. Birçok canlı türüne ev sahipliği yapan okyanuslar, etkileyiciliklerinin yanı sıra gizemli yanları ile de dikkat çekerler.
Arama motorlarında okyanuslara dair sık sık sorgulamalar yapılır. Karada yaşayan canlılara bir şekilde şahitlik eden insanlar, okyanuslarda yaşayan canlıları ve bu derin suların bilinmeyenlerini oldukça merak ederler. Bizler de okyanus meraklıları için daha önce belki de hiç duyulmayan birtakım bilgileri bir araya getirdik.

Birçok kişi güneş ışığının okyanusun en dibine kadar ulaşabildiğini düşünür. Ancak yapılan araştırmalar ile bu düşüncenin yanlış olduğu ispat edilmiştir. Konu ile ilgili yürütülen çalışmalar ışığın okyanusun yüzeyinden 200 metreye kadar derinliğe inebildiğini gözler önüne sermiştir. 200 metrelik derinliğin altında kalan bölge tamamen karanlıktır.

Okyanuslarda birçok sır saklıdır. Öyle ki senelerdir süren çalışmalara rağmen okyanusların yalnızca yüzde 5’i keşfedilebilmiştir. Araştırmalar halen devam ediyor olsa da kalan yüzde 95’lik kısma dair bir gelişme yaşanmamıştır.

Okyanuslarda su basıncı oldukça yüksektir. Bu neden ile dalgıçla belirli bir derinlikten sonra yüzemezler. Bu neden ile de okyanusun derinlerinde neler olduğu istenilen düzeyde keşfedilememektedir. Teknoloji geliştikçe yeni keşif araçları imal edilse de mevcut araçlar keşfin derinleştirilmesi noktasında yetersizdir.

Yapılan araştırmalar neticesinde okyanuslarda canlı bakterilerin bir hayli fazla oldukları kanıtlanmıştır. İlgili bakteri ve virüslerin hepatit gibi ciddi enfeksiyonlara yol açabilecekleri söylenmektedir.

Okyanusun derinliklerinde yapılan araştırmalarda ciddi boyutlarda çöp ve atıklara rastlanmıştır. Bu alanları kirletenler de insanların ta kendileridir. Bu da okyanuslarda bakteri sayısının giderek daha da artmasına yol açmaktadır.

Okyanusların sessiz oldukları düşünülse de araştırmacılara göre bu, yanlış bir düşüncedir. Okyanuslarda insanı geren bir sesin olduğunu belirten araştırmacılar, derinlere inildikçe bu sesin giderek daha da ürpertici boyutlara ulaştığını ifade etmişlerdir.

Bilimsel çalışmalara göre okyanuslardaki gel- git durumu ve dalgalar enerjiye dönüştürülebilseydi, tüm dünyada üretilen mevcut enerjinin 5 katı çevre dostu yöntemler ile üretilebilirdi.

Yapılan çalışmalar neticesinde okyanuslarda 20 milyon tondan fazla altın olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ancak okyanuslardan altın elde etme süreci son derece maliyetli bir iştir.

Birçok kişi okyanuslarda köpek balıklarından ötürü sık sık ölümlerin yaşandığını düşünüyor olsa da bu sularda şaşırtan olaylar yaşanmaktadır. Verilere göre köpek balıkları, okyanusta bulunan bazı canlı türlerine kıyasla çok daha az ölümcüllerdir. Örnek vermek gerekirse deniz anaları her sene köpek balıklarından daha fazla ölüme sebep olmaktalardır.

Amerika Birleşik Devletleri okyanuslar ile ilgili korkutucu bir itirafa imza atmıştı. Amerikan yetkililer okyanuslara; 64 milyon kg sinir gazı, kara mayınları, 500 tondan fazla radyoaktif atık ve 400 bin bomba bıraktıklarını belirtmişlerdir.

İnsanoğlunun vurdumduymazlığı karanın yanı sıra denizlerin ve okyanusların da zarar görmelerine yol açıyor. İnsanlar tarafından yaratılan kirlilik yüzünden okyanuslarda PH seviyesinin hızla düşmeye devam ettiği biliniyor. Yapılan açıklamalara göre okyanuslar, 1751 yılından bu yana yüzde 30 daha fazla asidik.