Kurdaş'tan AKP'li Ünal'a tepki: Fondaşla yandaş medyanın ne farkı var?

Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş, TV5'te gazeteci Bilali Yıldırım'ın 'Buyurun Başlıyoruz' programında Türkiye ve dünya gündemine dair değerlendirmelerde bulundu.
Dünyadaki küreselleşme çabaları üzerinden Tunus darbesine değinen Kurdaş, dünya egemenlerinin Müslüman coğrafyalarda gerçekleştirdiği operasyonları ele aldı.
Dünya egemen güçlerinin 28 Şubat sürecinden sonra başta Türkiye olmak üzere İslam ülkelerinde çeşitli operasyonlar yaparak Müslümanların direnç noktalarını kırmak istediğini kaydeden Kurdaş, şu ifadeleri kullandı:
"islam dünyasının bütününde bir operasyon yapılacaksa Büyük Ortadoğu Projesi budur. Önce Türkiye'den başlamak durumundadır. Çünkü Türkiye'deki siyasal ve toplumsal bakış açıları doğrudan bütün İslam dünyasını etkleyecek güce sahip. Bu güç bugünkü bizlerden kaynaklanan bir güç değildir. Aslında bu İttihat ve Terakki'den itibaren yemekte olduğumuz bu milletin bin yıllık aziz tarihiyle ilgili bir şey. Böyle baktığınız zaman Türkiye ile ilgili bir operayon bütün dünyayı etkileyebiliyor. O yüzden önce 28 Şubat'a bakmalıyız. 28 Şubat sürecinden önce İslam ülkelerinde yapılacak bir operasyonun başarılı olması mümkün değil. Bunu Körfez Savaşı'nda gördük. Onun için Milli Görüş hareketi üzerinden Erbakan Hocamıza verilmiş 5 yıllık siyaset yasağı ve sonra getirilen hukuki anlamdaki siyaset yasaklar ile Refah Partisi'nin ve Fazilet Partisi'nin kapatılması sonrasında da içeriden yenilikçi bir hareketin ortaya çıkararak Milli Görüş'ün tanım ve kavramlarını yerle bir edebilecek yeni iktidarın oluşturulması bunların hiçbirisi elbetteki tesadüf değildir. Ondan sonra Mısır'da İhvan ile ilgili bir süreç işletildi. Sonrasında Sudan'da benzer şeyler yaşandı. Ve yine Bangladeş'teki Cemaati İslami'ye üzerine de gidilerek İslam dünyasının direnç noktaları kırılmaya çalışıldı."
AKP Genel Başkan Yardımcı Mahir Ünal'ın '100 yıl sonra Kuzey Afrika gidiyorsunuz' sözleri ve ABD'li vakıflar üzerinden fonlanan medya unsurlarının AKP hükümetinin dış politikadaki atılımlarına engel olduğuna dair açıklamalarına iddialarına sert çıkan Kurdaş, "Neredesin Türkiye, Kuzey Afrika'dayız da neredeyiz. Hafteri konuşuyoruz Libya'yı Fransa ile beraber alarak konuşuyoruz. İyi de Muhammer Kaddafi'yi düşürüp 5 tane gemimimizi göndererek Libya'yı parçalayan biz değilmiyiz. Böyle mi gittik biz Kuzey Afrika'ya. Çeçenistan'a Kafkasya'ya böyle mi gittik" dedi.
AKP'nin ABD'li vakıflar üzerinden fonlanan medya kuruluşları hakkındaki eleştirilerine değinen Kurdaş, "Konumuz fondaş medya. Yandaşa karşı üretilmiş fondaş medya. Aslında diyor ki: 'biz yandaşlığımızı kabul ediyoruz, besleniyoruz' besleniyorsun da İslam Birliği istemiyorsun. Diyelim ki Ruşen Çakır'ın Medyascop'u fonlanıyor, bu konuda yapılan eleştirilerde de haklısınız. İyi de senin yandaş gazetelerinin hiçbirisi İslam Birliği konusunda bir manşet atmıyor. Hiçbiri Amerika'nın aleyhin bir söz söylemiyor. Sanki fonlanmayan yandaş medya çok güzel bir medya. Onlarda fonlanan medyanın farklı bir versiyonunu yapıyor. Sadece iktidarın gücünü koruyor. Diğer taraftan da iktidarın yapması gerekenleri göstermiyor. İktidarın bütün kabahatlerini ve ayıplarını örtmekle meşgul bir yandaş medya var."
"Yabancıların fonlanmasından bahsediliyor. Bu ülkede medya sektöründe gazete ve televiyon çıkartmak için yabancı sermaye için kanunun taslağını hazırlayan da kanunu çıkartan da bu iktidardır. Kızdıkları Ahmet Necdert Sezer veto etti o kanunu. Bırakın fonlanmayı; yabancı sermaye, Siyonist sermaye, uluslararası sermaye doğrudan doğruya gelecek bizim ülkemizde gazete çıkartacaktı, televizyon yayını yapacaktı. Siz yabancı sermayenin Türkiye'de yayın yapma kanununu çıkartmışsınız. Şimdi siz nasıl fonlama ile ilgili bu cümleleri kurarsınız. Sizin kimseye kızmaya hakınız yok. Bunu söylerken de asla fonlamayı savunuyor değilim."
Milli Görüşçüler'in Kıbrıs Barış Harekatı'nı her yıl heyecanla kutlamaladığını ifade eden Kurdaş, konuya dair gündemdeki tartışma için ise şu şekilde devam etti:
"Bu ülkede Milli Görüşçüler Kıbrıs Barış Harekatı'nın hâlâ heyecanla kutluyor, bırakın kutlasınlar. Niye Solcular kutlamıyor da Milli Görüşçüler kutluyor? Bu işin manasına inmek lazım... Ama kimse Erbakan Hoca'ya hiç kimse haksızlık yapmıyor. Bu işin haksızlığı da olmaz. Milli Görüşçüler de kimsenin zaferini çalmak istemez. Sonuçta bu zafer bu milletin zaferi. Bu işin particilikle ilgisi yok ancak bir insana da hakkını vermek lazım. Yıllar yıllar sonra bile Rauf Denktaş bile Erbakan Hoca'nın hakkını vermiştir. Bu bakımda Kıbrıs Barış Harekatı bu milletin zaferidir. Bu zaferi de Milli Görüşçüler özel olarak kutluyor ve hakkıdır. Bundan da kimsenin gocunmasına gerek yoktur."