“Millet iktidara ‘artık yeter’ diyecek”

Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, Türkiye’nin seçim sath-ı mailine girdiğini belirterek, 14 Mayıs 2023 gününün insanların geleceğe umutla bakabildiği bir Türkiye’nin inşa edilmesine vesile olacağını kaydetti.

Karaduman, 14 Mayıs 1950’de iktidarın değiştiğini belirterek, “Gelinen noktada ekonomide, hukukta her alanda yaşanan sorunlardan sonra eğer hükümet 14 Mayıs günü milletimizin yeter artık diyeceğini ifade ediyorsa bu, aslında hükümetin 14 Mayıs günü milletin kendilerine yeter artık diyeceğini açık bir şekilde kabul etmek ve malumun ilamından başka bir anlamı taşımamaktadır. Elbette biz de Saadet Partisi olarak yeter artık diyeceğiz” dedi. Saadet Partisi’nin ne için yeter artık diyeceğini sıralayan Karaduman, iktidarın Ortadoğu’da gerçekleşen katliamlara ortak olduğunu anımsatarak, “Irak’ın ve Suriye’nin işgaline ortak olanlara, özellikle Arap Baharı safsatasıyla Güney Afrika’nın işgaline ortak olanlara. Irkçı emperyalizmin jandarmalığına soyunanlara yeter artık diyeceğiz. Bir gün Amerika ile diğer gün Rusya ile yaptıkları iş birlikleri sebebiyle onlardan aldıkları talimatlar ile dış politika eksenini belirleyen mevcut iktidara yeter artık diyeceğiz. Ülkemizde haklının güçlü olarak kabul edildiği değil, 20 yıllık düzen neticesinde güçlünün haklı olarak tesis edildiği bu düzene yeter artık diyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Karaduman, problemlerin yerine çözümlerin konulacağını belirterek, “Seçim dönemi içerisinde birtakım korku ikliminin oluşturulmasına da bizler asla müsaade etmeyeceğiz. Kimsenin en ufak bir endişeye, en ufak bir umutsuzluğa ve karamsarlığa düşmesine asla ama asla müsaade etmeyeceğiz. Herkes emin olsun. Herkes şundan da emin olsun ki; seçim güvenliğini de sağlayacağız. Milletimizin vermiş olduğu her bir oyun bekçiliğini sandıklarda adeta muhafaza etmek suretiyle milletimizin verdiği her bir oya sahip çıkmak suretiyle insanımızın iradesinin gerçek anlamda tecelli etmesine de mutlaka temin edecek çalışmaları da gerçekleştirmiş olacağız” diye konuştu.

Sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi ile ilgili düzenlemede aile birliği konusuna ilişkin de bir düzenleme yapılması gerektiğini ifade eden Karaduman, mağduriyetin ortadan kaldırılması için çağrıda bulunarak, “3+1 yıl görev zorunluluğu gibi çeşitli kısıtlar getirilerek bunun önüne geçilmesi asla kabul edilebilir değildir. Birçok kamu kurumunda bu mağduriyetten muzdarip kamu personeli bulunmaktadır. Özellikle öğretmenler olmak üzere 30 bine yakın kamu personeli bu durumdan olumsuz etkilenecektir. Bu bağlamda Genel Kurul’a gelen bu teklifte ilgili düzenleme mutlaka yapılarak yeni mağduriyetlerin önüne geçmek zorundayız” diye konuştu.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesine ek ders ücreti karşılığında çalışan personelin de birçok sorunla çalışmaya devam ettiğine değinen Karaduman, personellerin 12 ay boyunca tam çalıştığını belirterek, “Üstelik kadrolu mesai arkadaşlarıyla aynı işleri yapmalarına rağmen maaşları çok daha düşük seviyelerde kalmaktadır. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda ek ders ücreti karşılığında belirli bir süre çalışıp bilgi ve tecrübe sahibi olan yaklaşık 3 bin personelin ‘sözleşmeliye kadro’ çalışmasına dahil edilmesi gerekir” ifadelerini kullandı.