Öğretmenlere yaz eğitimi mahkemeye taşındı!

Öğretmenlik Meslek Kanunu ile birlikte getirilen uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik uygulamasında eğitim ve sınav uygulamasına tepkiler gelmeye devam ediyor. Eğitim-Gücü-Sen, yaz tatili sürecinde başlayan öğretmen eğitimlerini yargıya taşıyarak, yürütmenin durdurulmasını talep etti. Aday öğretmenlik ve kariyer basamakları yönetmeliği ile birlikte uzmanlık unvanlarına getirilen yazılı sınav şartı ile birlikte yürürlüğe giren ‘Eğitim Programı’nın öğretmenlerin yoğun eğitim öğretim yılı dolayısıyla yaz tatili sürecinde yapılması kararlaştırılmıştı. Resmi gazetede yayınlanan bu karar tepkilere neden olurken, Yaz tatilinin başlaması ile birlikte eğitimlerde başladı. Eğitim-Gücü-Sen ise başlayan eğitimlerin öğretmenlere kanunen verilen 2 ay yaz tatili hakkını gasp ettiğini ifade ederek eğitimleri mahkemeye taşıdı.

Mahkemeye ilişkin Eğitim-Gücü-Sen’den yapılan açıklamada, eğitimlerin Millî Eğitim Temel Kanunu kapsamında ‘Öğretmenlerin izin ve tatilleri’ başlığı altında yer alan kanunlara aykırı olduğuna dikkat çekilerek, “Öğretmenlerin tatil dönemleri, kanunda yer alan, ‘Öğretmenler yaz tatili içinde aralıksız iki ay izinlidirler. Ancak bu iki aylık izin sürelerine dokunulmadan kalan tatil zamanlarında yönetmelikle belirlenecek meslekle ilgili çalışmalara katılmakla yükümlüdürler’ hükmü ile belirlenmiştir. Buna göre dava konusu düzenlemede yer alan eğitim programının yaz tatilinde gerçekleştirilmesine dair belirleme; öğretmenlerini aralıksız iki ay izinli olduğu ve hizmet içi eğitimler dahil hiçbir biçimde dokunulamayacak olan bir süreye yönelik olması dolayısıyla anılan kanun hükmüne açıkça aykırıdır” denildi.

Uzman öğretmen ve başöğretmen olarak haklarını elde etmek isteyen öğretmenlere, gerçekleştirilen eğitimlerde katılımın zorunlu olduğu vurgulanan açıklamada, “Öğretmenler kariyer basamaklarında ilerlemek adına katılmak zorunda oldukları eğitim ile Anayasa ve yasa ile güvence altına alınan dinlenme hakları arasında bir tercih yapmak zorunda bırakılmışlardır. Bu husus Anayasada düzenlenen kariyer basamaklarında yükselme, maddi ve manevi varlığını geliştirme, eğitim hakkı ve dinlenme hakkı ile ilişkilendirilebilir bir yönü olmadığı gibi, uygulamanın muhatabı olan kesim bakımından doğuracağı zararın ileride verilebilecek bir iptal kararıyla giderilmesi mümkün olmayacak. Bu sebeple yürütmenin durdurulması için dava açma kararı aldık” ifadeleri kullanıldı.