Yemen'in azalan barış şansı trajediyi derinleştirebilir

BM elçisi Hans Grundberg’e göre giderek daha karmaşık hale gelen insani durum, ateşkesin sağlandığı 6 ay boyunca hissedilir bir iyileşme gördü.  Sekiz yıl boyunca Yemen, hükümeti ile ülkedeki anayasal otoriteye yönelik saldırı başlatan İran destekli Husiler grubu arasında şiddetli çatışmalara tanık oldu. Bu süre boyunca 4 BM büyükelçisi tarafları barışmasasına oturtamadı ve insani felakete bir çözüm bulamadı.
Geçen Nisan ayında iki aylık bir süre için yürürlüğe giren ve daha sonra iki kez yenilenen ateşkes antlaşması, Yemen'deki siyasi ve askeri karşıklığın çözülmesi ve ülkedeki kötüleşen insani ve ekonomik durumdaki kötü gidişe son verilmesi için önemli fırsatlar sundu ve geleceği yönelik iyimserliği artırdı.Ancak Birleşmiş Milletler'in ateşkesi yenilemede başarısız olması, özellikle Husiler tarafından kontrol edilen Yemen'in başkenti Sanaa’da yaşayan halkın barış umutlarını zedeledi.
 Ufukta krizin çözüleceğine dair hiçbir işaret olmasa da, en azından öngörülebilir gelecekte, Yemenliler , ülkenin güney, kuzey ve doğu bölgeleri arasındaki açık bir dengesizliğin ışığında hayatta kalma mücadelesi veriyor.Çeşitli alanlarda aktif bir hareketliliğe tanık olan Güney Aden şehri gibi, özellikle savaş cephelerinden uzak olanlarda hayatın göreceli olarak normalleştiği alanlarda sayıları 2 milyon varan Yemenli hayatlarını devam ediyorlar. 
 Savaş, zaten zorluklarla boğuşan Yemen'de şehirler arasında ekonomik ve sosyal dengesizliklere neden oldu. Yerel halk bazı vilayetlerde ardı ardına yaşanan krizlerle boğuşurken bazı eyaletlerde de gelişmelere gün geçtikçe gözle görülür oldu. Yemenli siyasi analist Omar Hassan, ülkenin kuzeyindekiHusilerin kontrolü altındaki vilayetlerde düzenli olarak petrol ürünleri krizlerine tanık olduğunu söylerken çalışanların yıllardır düzenli maaş alamadıklarını belirtti. Hassan  "BM'nin tanıdığı ateşkes anlaşmasının şartları, Hudeyde limanının gelirleri ile çalışanların maaşlarının Husiler tarafından ödenmesini şart koşuyordu, ancak Husiler, anlaşmayı yenilemeyi reddetmeden öncede bunu uygulamayı reddetmişti. Ayrıca yaşanan ekonomik krizin de birkaç nedeni var, bunlardan en önemlisiHusilerin ticari şirketlere harç ve çifte vergi koyması. Tüccarlar bu harçları ve vergileri malların fiyatlarına eklemek zorunda kalıyor, bu da fiyatları artırıyordu." şeklinde konuştu. Yemen'de Husilerin kontrolündeki bölgelerdeki nüfusun büyük bir kısmı, uluslararası kuruluşlar tarafından sağlanan insani yardıma bağımlı olarak hayatına devam ediyor.
 Ancak Husiler'in uluslararası kuruluşların çalışmalarına kısıtlamalar getirmesi nedeniyle yardımların halka ulaştırılmasında zorluklarla ortaya çıkmakta. Bir yardım organizasyonu çalışanı, gelen yardımları dağıtanların yerel örgütler olduğu, ve bu yerel örgütlerin halka, oğullarının savaş cephelerine katılması karşılığında yardım ettiğini söyleyerek yaşanan durumu gözler önüne serdi.
Omar Hassan yaşanan durumu şu cümlelerle özetliyor. "Genel durum tiksindirici bir ortamı temsil ediyor. Halkın çoğu yaşadığı yer terkederek, Yemen'in batı kıyısının yanı sıra Aden ve Hadramawt vilayetlerine gitmek zorunda kalıyor."  Uluslararası olarak tanınan hükümet tarafından kontrol edilen bu valilikler, son yıllarda kayda değer bir iyileşmeye tanık oldu ve sermaye için uygun bir ortam sağladı. Bu yüzden Yemenliler buralara akın etmeye devam ediyor. Ticaret uzmanı bir kaynak ise  "Husi tacizi ve kendisine uygulanan vergiler nedeniyle Sanaa'dan Aden'e gitmek zorunda kaldığını" söylüyor. Bu durumun neden olarak ise, Aden ve batı sahilindeki ticaret sektörü önemli ölçüde toparlanması, hükümetin tarafından Moka Uluslararası Havalimanı'nı açması ve limanların daha fazla gemi için genişletilmesini sıraladı. Gazeteci Omar Hassan'a göre, "Sanaa'daki insanlar en çok uluslararası çabaların başarısızlığından korkuyor, çünkü bu onların hayatına olumsuz yansıyacak. Husiler siyasi bir koz olarak kullanmak için yeniden kriz ortamı oluşturmaya başlayabilir."  Hassan, krizin dış boyutlarıyla ilgili olarak şunları söylüyor: "Sekiz yıldır devam eden savaşa ve tüm uluslararası çabalara rağmen çatışmaların devam etmesinden yararlanan tarafların, kazanımlarını kaybetmemek için barışa razı olmayacakları ortaya çıktı. Bu nedenle, Özellikle Husiler ve İhvan gibi silahlı dini grupların sponsorları olan dış destekçilere baskı yapılmalı. Bu iki Silahlı grubu destekleyen bölge ülkelerine baskı yapmadan ve Yemen'de finanse ettikleri ve sponsor oldukları örgütler ile bağlarını kesmeden yakın gelecekte barış olmayacak."