Firavun entrikaları Mursiye kurulan sinsi tuzaklar

İslam ülkesi Mısır’daki askeri darbenin üzerinden tam 9 yıl geçti. 3 Temmuz 2013 tarihinde Mısır ordusu içindeki Siyonistlerin güdümündeki komutanlar, hain emellerini gerçekleştirmek için devletin silahlarını millete doğrulttu. Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin 1 yıllık iktidarında diktatörlük rejiminden kurtulmanın, özgürleşmenin ve insan haklarına kavuşmanın ferahlığını yaşayan Mısırlılar, 3 Temmuz darbesi ile yeniden karanlık bir girdabın içine sürüklendi.

Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, imanlı ve tevekkül ehli bir siyasetçiydi, kalbini Allah’a teslim ederken sırtını ise halkına dayamıştı.
Mursi, Mısırlıların güvenini kazanarak diktatörlerin Mısır’daki hâkimiyetini kalıcı olarak sonlandırmayı istiyordu.
Mursi’nin bu mücadelesi hiç kolay olmadı.
İhvan-ı Müslimin iktidarına karşı içeriden ve dışarıdan türlü entrikalarla, tam anlamıyla bir yıkım operasyonu başlatıldı.
2010 yılının sonlarında Kuzey Afrika’daki İslam ülkesi Tunus’ta başlayan ve Diktatör Zeynel Abidin bin Ali’nin devrilmesine sebep olan Arap Baharı’nın etkisi kısa sürede Mısır’da da yankı bulmuştu. Mısır’ı 30 yıl demir yumrukla yöneten diktatör Hüsnü Mübarek de Tunus Diktatörü Zeynel Abidin bin Ali gibi halk devrimi sonucu görevinden azledildi. 2011 yılında Mısır halkı için ilk kez diktatörlükten kurtulma umutları yeşermişti. Cemal Abdunnasır, Enver Sedat ve Hüsnü Mübarek… Mısır cumhurbaşkanlığı makamını silah zoruyla on yıllar boyunca gasbeden, Mısırlılara insani bir yaşam hakkı tanımayan diktatörlüğün sonu gelmişti. 2012 yılında Mısır siyasi tarihinde ilk kez halkın özgürce katılım sağladığı bir seçim gerçekleşti. İhvan-ı Müslimin’i temsil eden Hürriyet ve Adalet Partisi’nin adayı Muhammed Mursi cumhurbaşkanı seçildi. Mısır’ın başına ilk kez sivil bir devlet başkanı geçiyordu. Mümin Cumhurbaşkanı Mursi’nin modern Firavunlarla imtihanı ise oldukça ağır geçecekti.

Mısır’da halkın yoğun öfkesi sonucu diktatörlük rejiminin yıkılması Mısır ordusundaki tiranların tezgâhını bozmuştu. Mısır ordusu ile diktatörlük rejiminin ortaklaşa yürüttüğü rant düzeninde devletin ve milletin hakkı olan milyarlarca dolar, bir grup yandaş azınlığın cebine giriyordu. Diktatörlük rejiminin yıkılması ve ülkenin başına yolsuzluklara karşı keskin çıkışları bulunan Muhammed Mursi gibi mümin bir devlet adamının gelmesi tiranların çıkarlarını tehlikeye sokmuştu. Mursi’nin kestiği rant hortumlarını yeniden ceplerine bağlamak isteyen tiranlar, Mursi iktidarına akıl almaz tuzaklar kurdular.

Muhammed Mursi, kısa süreli iktidarı boyunca devletin kurumlarına tam olarak hâkim olamadı. Yarım asrı aşkın süre ülkede söz sahibi olan diktatörlük rejiminin kadroları hâlâ Mısır bürokrasinde etkin ve karar alıcı konumlardaydı. Askeriyede, istihbaratta, iç işlerinde, yargıda, eğitimde Mursi’yi devirmek isteyen kadrolar aktif durumdaydı. Bu işbirlikçi kadrolar Mursi’nin emirlerini yerine getirmede zafiyet gösteriyor, yanlış istihbaratlar sunarak onu kasıtlı olarak hatalı kararlar almaya yönlendiriyordu. Özellikle tartışmalı Sina Bölgesi’nde güvenlik sorunlarının baş göstermesi sonucu onlarca Mısır askeri terör saldırılarında katledildi. Güvenlik krizlerinin oluşturulmasındaki amaç Mısır halkına Mursi’nin ülkeyi yönetemediği mesajını vermekti. Darbeye zemin hazırlayan işbirlikçiler, algı operasyonlarıyla Mısır’da ciddi bir kitleyi Mursi’ye karşı kışkırtmayı ne yazık ki başardılar.

Darbeye sayılı günler kala İsrail ve yerli işbirlikçilerinin fonladığı Temerrüt (isyan) Hareketi sokaklara indi. Mısır’ın meydanlarını dolduran milyonlarca insan, Mursi’yi iktidardan uzaklaştırmak istiyordu. Mursi taraftarları da seçilmiş cumhurbaşkanını korumak için aynı dönemde sokağa indi. Mısır sokaklarında “Baltacı” adlı darbe milisleri İhvan üyelerini katletmeye başladı. Darbecilerin aradığı kaos ortamı artık oluşmuştu. 1 Temmuz’da ordu Mursi hükümetine 48 saat içinde istifa etmesi için muhtıra verdi. Mursi, bu muhtırayı reddetti ve destekçilerine barışçıl gösterilerine devam etme talimatı verdi. 3 Temmuz’da Sisi öncülüğündeki Mısır ordusu resmen askeri darbeyi gerçekleştirdi. Mursi ve İhvan liderleri başta olmak üzere binlerce İhvan-ı Muslimin mensubu cezaevlerine atıldı. Darbeye karşı çıkan binlerce İhvan mensubu şehit edildi. Mısır’ı 9 yıldır karanlığa hapseden darbe, göz göre göre Mısırlı Müslümanları bu şekilde esir aldı.