Yılmaz, “ ABD, Rusya’ya karşı Libya ve Suriye’de yapamadığı kriz hamlesini Ukrayna’da oluşturdu. Küresel ekonomi dediğimiz şey bu krizlerden besleniyor. Bu krizler büyük devletleri besliyor” dedi.
2014 yılında Kırım’ı ilhak eden Rusya ile Ukrayna arasındaki gerilim artarak devam ediyor. Ukrayna sınırına son 30 yılın en büyük yığınağını yapan Rusya, ABD-NATO ve Ukrayna ittifakının Kırım’ı yeniden ele geçirme çabalarını engellemeye çalışıyor. Bu arada Kırım’ı Rusya’ya bırakmak istemeyen ABD, bölgeye savaş gemileri ve teknolojik silahlar göndermeye başladı. Bu gergin ortamda geçtiğimiz hafta sonu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelensky ile bir araya geldi. Rusya Araştırmaları Enstitüsü (RUSEN) Başkanı Prof. Dr. Salih Yılmaz, Karadeniz’in kuzeyinde yaşanan gelişmelerin ne anlama geldiğini Ukrayna-Rusya geriliminin Türkiye’ye nasıl yansıyacağını gazetemize değerlendirdi.

Ukrayna-Rusya krizinin başlangıç noktasına dikkat çeken Prof. Dr. Salih Yılmaz, “ABD yönetimi, Joe Biden’ın göreve gelmesiyle birlikte Rusya’ya karşı tavrını sertleştirdi. Kriz noktası olarak da Ukrayna hattını seçti. Bu kriz ya Suriye’de ya açılacaktı, ya Libya’da ya da Ukrayna’da. Büyük bir ekonomik krizin içinde olan Ukrayna yakın zamanda IMF’den 5 milyar dolar kredi istedi fakat alamadı. Ukrayna, Rusya’ya karşı koçbaşı görevi gördüğü için İngiltere ve ABD’den hem kredisini alacak hem de birçok alanda büyük destek alacak. Küresel ekonomi dediğimiz şey bu krizlerden besleniyor. Bu krizler büyük devletleri besliyor” dedi.

Rusya’nın koronavirüs vaka sayısındaki artışı bahane göstererek Türkiye’ye uçuşları kısıtlaması kararını da değerlendiren Yılmaz, “Rusya’nın Türkiye’ye uçuşları sınırlandıracağını düşünüyordum ki tam da öyle oldu. Rusya dış politikası çıkarlar üzerine kurulu bir sisteme sahip. Rusya’nın seyahat kısıtlaması Mayıs ayı sonuna kadar sürecek. Yani Rusya, turizm sezonunun açılacağı Haziran ayına kadar Türkiye’yi seyredecek. Bu süreçte Türkiye’nin Ukrayna’ya desteğinin ne düzeyde devam edeceğini izleyerek Haziran sonrası için plan yapacaklar. Türkiye halihazırda Rusya’dan 7 milyon, Ukrayna’dan 1 milyon turist çekerek senede 20 milyon dolarlık gelir elde ediyor” diye konuştu.

Türkiye’nin Ukrayna’yla askeri ticaretinin Rusya tarafında nasıl karşılık bulduğunu ifade eden Prof. Dr. Salih Yılmaz, “SİHA ve İHA’ların üreticisi Bayraktar özel bir şirket, Ukrayna’ya da ve her devlete de silahlarını satabilir. Rusya bundan rahatsız olmaz. Biz de Türkiye olarak, Rusya’nın sattığı silahlarla Suriye’de ve Libya’da mücadele ettik. Yalnızca Türkiye’deki askeri uzmanlar Ukrayna’ya askeri destek için giderse bu durum Türkiye-Rusya arasında kriz oluşturabilir. Ama Türkiye-Rusya ilişkileri iki ülkenin karşılıklı çıkarları doğrultusunda artık bir dengeye oturmuş durumda. Çok büyük bir kriz yaşanmaması için gereken tedbirler alınacaktır” diye konuştu.

Rusya’nın Ukrayna hattındaki askeri hazırlıklarını değerlendiren Yılmaz, “Rusya, 70-80 bin askerini Ukrayna sınırına yığdı. Kırım’a da başta İskender füzeleri olmak üzere balistik füzeleri yığınak yaptı. Son 30 yılda Sovyetler’den bu yana Rusya’nın yaptığı en büyük askeri yığınak diyebiliriz buna. S-300 hava savunma sistemleri de aktif edilmiş durumda. Bu şu demek; Rusya gerçek anlamda bir savaşa hazırlanıyor. Yine ABD’nin, Romanya’daki üslerinden Ukrayna’ya teknolojik silahlar kaydırdığını ve 30 bin civarında profesyonel askerini Ukrayna’ya gönderdiğini görüyoruz. Ukrayna’nın 130 bin civarında ordusu var. Bu sayının sadece 10 bini NATO eğitimleri çerçevesinde eğitilmiş donanıma sahip. Dombas’ta Ukrayna’ya karşı savaşan ayrılıkçı silahlı milislerin sayısı 28 bin. Şöyle de bir gerçek var ki, Ukrayna kendi başına savaşabilecek durumda değil” şeklinde konuştu.