Yemen’de yaşananlara etki edecek ittifaklar!

Bazı askeri ve siyasi ittifaklar dağılırken bazıları da el altından artık saklanamayacak şekilde yeni ittifaklara evrildi. Birleşmiş Milletler’e göre dünyanın en kanlı çatışmalarına ve insani krizlerine sahne olan Yemen’de daha önce hiç görülmemiş ve çatışmayı tırmandırabilecek yeni ittifaklar kurulmaya devam ediyor. Yaşanan bu savaş yıllarında Yemen, pek çok grubun ve siyasi oluşumun pek de uzun sürmeyen ittifaklar kurup, dağılması ülkede  istikrarsızlığın daha da derinleşmesine neden oldu.
Kurulup dağılan pek çok ittifaka benzer şekilde, Husiler ile Müslüman Kardeşler'in Yemen'deki yerel kolu olan Islah partisi arasında siyasi ve belki de askeri bir ittifakın ufukta göründüğü belirtiliyor. Şii kimliğini ön plana çıkaran Husiler, Yemen'de başkent Sanaa da dahil olmak üzere ülkenin vilayetlerinin çoğunu kontrol ediyor ve diğer bölgeleri de kontrol etmek için mücadele veriyor.
Marib vilayetinde yakın zamanda kurulan bir ortak operasyon odasından bahseden Yemenli gazeteci Yasser Al-Yafei'ye göre, Islah partisi, Yemen'de savaşın patlak vermesinin ardından, 2019 yılına kadar en azılı düşmanlarından biri olan Husi grubuyla yakın zamanda ilişkilerini kademeli olarak iyileştirmeden önce Yemen hükümet güçlerinin yanında savaştı. Al-Yafei, Şabve vilayetindeki son olayların, uluslararası arena tarafından tanınan Cumhurbaşkanlığı Konseyi'ne bağlı güçler ile petrol zengini vilayeti kontro altına almak isteyen Islah Partisi'ne bağlı güçler arasında yaşanan çatışmaların bu yeni ittifakın bir sonucu olabileceğine işaret etti.
Al-Yafei'i, “Savaş başladıktan sonra kaçan Islah partisinin parlamento liderleri, Sana'ya geri döndüler. Pek çok orta düzey yönetici ve parlamento üyesi de 2019'dan 2021'in ortalarına kadar uzanan süreçte, Husiler tarafından kontrol edilen Sanaa'ya döndü. Bu geri dönüşler, iki partinin Arap ve Arap olmayan ülke başkentlerinde yaptığı gizli görüşmelerinin ortaya çıkmasından sonra bu durum, Cumhurbaşkanlığı Konseyi'ne ve Suudi Arabistan liderliğindeki Arap koalisyonuna karşı yürütülen medya yayınları ile örtülmeye çalışıldı” dedi.
Husilerin siyasi bürosu üyesi olan Muhammed El-Bahiti, daha önce Husiler ile Islah partisi arasında iletişim kanallarının varlığını kabul etmiş ve, "Bizim davamız ile Müslüman Kardeşler'in davası ve karşı karşıya olduğumuz zorluklar birdir" demişti. Bu açıklamada ayrıca, iki tarafın 2019'da Husi grubu ile Islah partisinden askeri yetkililer tarafından yönetilen hükümet güçleri arasında, Yemen'in başkenti Sana'a'nın doğu kapısında bulunan stratejik Nihm cephelerinde ve Al-Bayda, Marib ve Al-Jawf vilayetlerindeki askeri cephelerde bir ateşkes anlaşmasına varıldığı da teyid edilmiş oldu. Islah Partisi'ne bağlı güçler, iki yıl önce başkent Sanaa'nın kenar mahallelerinden çekilmiş ve geniş alanları savaşmadan Husilere teslim etmişti.
Yemenliler ayrıca, Islah partisinin, hükümet güçleri saflarında savaşan askeri liderlerine, Suudi Arabistan sınırındaki El-Jawf vilayetinden ve Marib'deki geniş alanlardan Şebva vilayetine arka arkaya çekilmeleri talimatını vermekle de suçladı.  Güney Geçiş Konseyi'ne bağlı güçler bu yılın Ocak ayında koalisyonun desteğiyle Husileri oradan çıkarmadan önce Müslüman Kardeşler'e bağlı güçler geçen bu bölgelerden savaşmadan çekilmişti. Ancak bu durum iki ‘kardeş’ arasında büyük bir gerginliğe neden oldu. Islah Partisi, liderlerinin resmi açıklamaları yoluyla, Suudi liderliğindeki koalisyonu, Güney güçlerinin yanında yer almak ve onları Shabwa vilayetinde yetkilendirmekle suçladı. Gözlemcilere göre yaşanan bu durum, Yemen İhvan’ını Husilerle her zamankinden daha fazla yakınlaşmaya itti.
Yemenli gazeteci Salah bin Laghbar ise, “Yıllardır varlığı bilinen ittifakların ortaya çıkmasının doğal olduğunu ve iki tarafın çıkarları üzerinden anlaştığı ve bunda garip bir şey olmadığı“ değerlendirmesinde bulunarak “Bunlara tanık olmamız doğal. Cumhurbaşkanlığı Konseyi'nin son kararlarından sonra her an bir siyasi ittifak ilan edildiğini görebiliriz. Islan Partisi, Cumhurbaşkanlığı da dahil olmak üzere son on yılda hakimiyet kurduğı pek çok stratejik alanda ve bölgede etkisini kaybettiğini görüyor. Hatta eski Cumhurbaşkanı Yardımcısı General Ali Mohsen al-Ahmar aracılığıyla güçlü bir şekilde temsil edilirken, Liderlik Konseyi'ndeki etkisini de kaybetmiş gibi” dedi.
Husi grubunun önde gelen lideri "Hüseyin Al-Azi", Twitter hesabından yaptığı kısa bir basın açıklamasında, "Islah partisindeki bilge kardeşlerden dostane mesajlar aldığını" söyledi. El-Azi, Shabwa vilayetinde meydana gelen çatışmaların ardından konuşurken, Islah partisinden aktivistler de kendi partilerine Yemen hükümeti ve Arap koalisyonuna karşı Yemen'deki Husilerle ittifak çağrısında bulundu. Ülkenin, çöl kumundan daha sıcak ve kum fırtınalarından daha hareketli güdeminin durulması ve soğuması için çalışan Birleşmiş Milletler'in çabaları bu türden çatışmayı teşvik eden ittifakların oluşması ile boşa çıkabilir. Bu da Yemen halkına yapılacak büyük bir kötülük olur. Çünkü yemen yıllardır savaç, yoksulluk ve şiddet olaylarına sahne oluyor.