SUÇLU AYAĞA KALK

Maraş merkezli 7,7 ve 7.6 şiddetindeki deprem en fazla zararı Hatay/ Antakya’da gerçekleştirdi. Binaların %80-85’i ya enkaza dönüştü veya kullanılamayacak kadar ağır hasar gördü.

Şimdi bir taraftan enkazlar temizlenirken diğer taraftan yıkılmak üzere olan ağır hasarlı binaların yıkımı gerçekleşmekte. Bunlar olurken Antakya’daki durum daha fazla gözler önüne serilebilmekte.

Neredeyse şehrin kendi sakinleri bile şehri tanımakta güçlük çekmektedirler.

Neden en fazla yıkım Antakya’da gerçekleşti, niçin bu şehrin faturası bu kadar ağır oldu sorularının yanıtlarını uzmanlar açıklıyorlar.

Fay hattı üzerindeki alüvyonlu arazi üzerine yapılan çok katlı binalar, zemin etüdünden başlayarak müteahhit hatalarına kadar varan bir dizi ihmaller zinciri, 2000 öncesi yapılan ve deniz kumu kullanılan binalardaki çürümeler başlıca gösterilen nedenler olarak sıralanıyor.

Ne yazık ki bu Antakya’nın ilk yaşadığı deprem değil. Tarihi boyunca yok olma aşamasına gelmiş 7 deprem daha yaşamış bu kadim şehir. Her seferinde de çok ciddi yıkımlar ve ölümler olmuş. Diğer küçük boyutlu depremlerden hiç bahsetmiyorum bile.

Ancak tarihten ne ders alınmış ne de ibret. Aynı hatalar tarih boyunca defalarca yapılmış ve aynı sonuçlara mahkum kalınmış.

Gölcük depreminden sonra mevzuatlarda birtakım değişiklikler yapılmış, tedbirler arttırılmış, yapı denetim firmaları oluşturulmuş ama her seferinde bazılarınca bunlar aşılmış ve yeni cinayetlere kapılar aralanmış.

Bu durumdan gözünü kar hırsı bürümüş müteahhitler mi suçlu sadece?

Bence hayır!

Piramidin en üstünden en altına kadar herkes bu cinayetlerden pay sahibidir.

Bulduğu küçük bir hisseli arsaya derme çatma 4 katlı evi ihtiyaçlarına binaen konduran, kentsel dönüşüm deyince kendisine hissesi oranda pay verilmesine karşı çıkan, kaçak yapılarla şehri dolduran halkımız, plan ve projeye uymayan ve engellemeleri bildik yöntemlerle aşan müteahhitlerimiz, gerekli denetimi yapmayıp masa başında imza atan mühendislerimiz, belediye yetkililerimiz, biraz menfaat karşılığı rapor düzenleyen yapı denetim firmalarımız ve şehir bu yapılardan doldukça yıkım yapamayan belediyelerin baskısıyla alınan ve halkın alkışlarıyla karşılanan imar afları çıkartan hükümetlerimiz aynı suça ortak değiller mi?

Şimdi hangi birini yargılayacağız veya kime “suçlu ayağa kalk” diyeceğiz.

Umarım son depremden yetkililer ve halkımız gerekli dersleri almıştır. Yanlış yapılaşmanın bir rant değil bir cinayet, yakınlarımızı kaybetmemizin bir nedeni olduğunu görmüşlerdir.

Aldığımız haberler gerçekleşirse yetkililerin yeterli dersleri çıkardıkları sonucuna varmak istiyorum.

Yeni Antakya Habibineccar eteklerine ve Amanos dağları eteklerine kurulması düşünülüyor.

Asi nehrinin alüvyonlu alanları (Yaklaşık 500 metre- 1 km mesafede) çift taraflı olarak yeşil alan ve tek katlı alışveriş alanlarına çevriliyor.

Düz alanlar sadece Amerikan tarzı iki katlı bahçeli evlere tahsis ediliyor.

Yani yeni bir Antakya oluşturuluyor.

Umarım deprem acısı geçtikten sonra bu projeler unutulmaz ve yine halkın direnciyle karşılaşılıp uzun mahkeme aşamalarına geçilmez.

Buna ihtiyacımız var. 29.03.2023

                                                           DÜZELTME

Yazmış olduğum “YENİ HASTANENİN YAPIMIYLA İLGİLİ GERÇEKLER” ile ilgili uzun zaman geçmesinden dolayı bir takım hafıza yanılmaları olmuştur. Bu hatalardan dolayı özellikle Hatay’a yapmış olduğu büyük hizmetlerle bilinen Sayın Vali Celalettin Lekesiz’den özür diliyorum.

1. Eski hastane üst toplantı salonunda bakan Recep Akdağ’ın katılımıyla yapılan toplantıda o sıralarda henüz Hatay’a tayini yapılmamış olan Sayın Celalettin Lekesiz yoktur. Zamanın Valisi vardır.
2. Celalettin Lekesiz Hatay’a tayini yapıldığında Belediye Başkanı Lütfü Savaş’tır ve bizim hastane binasına ihtiyacımız yok gerekçesiyle hastaneye ayrılan ve Sağlık Bakanlığına tahsisi yapılan Adliye arkasındaki parselin tahsisini iptal etmiştir.
3. Vali Celalettin Lekesiz odasında değişik birimlerde görev yapan bürokratlarla yaptığı istişari toplantıda Hastanenin yeni yeri konusunda istişareler yapılmış, hazirundan bazıları yeni hastane yeri için “Çok uzak olduğu, özel hastanelerle rekabet şansının olamayacağı” gibi karşı çıkışlar dışında konuşma olmamıştır.
4. Antakya gibi geniş kamu arazisi bulmakta zorluk çekilen bir bölgede başka alternatif olmadığından mevcut yer seçilmiş, ancak zemin etütlerinin olumsuzluk içermesiyle ilgili yetkili birimler temele çok sayıda kazık önerisi dile getirmişlerdir.
5. Ölen 210 insan sadece yeni hastanede değil, eski ve yeni hastanede ölenlerin toplam sayısıdır.