Eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek hakkında yolsuzluklar üzerinden dikkat çeken iddalar gelmeye devam ediyor.
Yeniçağ yazarı Yavuz Selim Demirağ, bugünkü köşe yazısında eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in belediye başkanlığı dönemindeki yapılan usulsüzlükler ve yolsuzluklar yüzünden başının ağrıyacağını kaleme aldı.
Gökçek için kaçabilir imasında bulunan Demirağ, "Kim bilir Gökçek yakında uzun bir dünya turuna çıkabilir!" dedi.
İşte Yavuz Selim Demirağ'ın Melihn Gökçek hakkındaki yazısı şu şekilde:
"5 yılı Keçiören'de olmak üzere neredeyse 25 yıl başkentlilerin başına çorap gibi örülen Melih Gökçek'in artık kaçış yolları kapalı. "Metal yorgunluğu" gerekçesi ile istifaya zorlanan Gökçek'e "Kimlerin yargılanmama sözü" verdiği de bir müddet sonra ortaya çıkacak. Belediye Başkanlığını, siyaseti "meslek" haline getiren Gökçek her türlü ranta ortak ettiği ekibine pek güveniyordu. "Minare-kılıf" ekseninde işlerin tıkır tıkır yürüdüğünü sanıyor, ortak ettiği sözde hukukçuların "sağlam kılıflar" gerekçelerine de güveniyordu. O'nun mantığına göre "herkesin bir fiyatı vardı." Bedelini bir şekilde ödediği için gerçeklerin bir başka deyim ile yolsuzlukların ortaya çıkmayacağını sanıyordu. Ne de olsa "yargılanmama sözü" almıştı. Dahası sosyal medya üzerinden "atar" yapmayı da ihmal etmiyordu. Geride bıraktıkları "besleme"lerden aldığı yalan-yanlış bilgiler ile Mansur Yavaş'a iftira atma girişimlerinden de halen geri durmuyor. Yoğun sismik araştırmalarla buldukları "saygın iş adamı"nın iftiraları üzerine kurgulanan seçim sonucu gibi giderek batağa saplanmaya devam ediyorlar.
Melih Gökçek'in, birine futbol kulübü alıp diğerine televizyon kurduğu oğulları ile beraber Ankara sokaklarında özgürce gezemediğini tüm Başkentliler tanık. Sanal alemde sallamalarına da artık en yakınları bile inanmıyor. Gökçek döneminde "İmar Baronu" olan FETÖ'cülerin çoğu firarda. Kalanların bir kısmı "itirafçı" oldu. Ötekiler sırtını Saraya dayayıp gün sayıyorlar. Ama kazın ayağı hiç de zannettikleri gibi değil. Tecrübeli bir hukukçu olan Mansur Yavaş göreve başlar başlamaz kurduğu ekip ile "Gökçek Dönemi Dosyaları" incelemeye aldı. Her kuruşu Ankaralının cebinden çıkan harcamalar kuyumcu titizliği ile incelenerek rapor haline getiriliyor. Delilleri ile beraber Cumhuriyet Savcılığına Suç Duyurusunda bulunuluyor. İki yılda 50'den fazla suç duyurusu yapıldı. Bürokrasi hazretlerine takılıyor çoğunluğu. İç İşleri Bakanlığı, Valilik "Soruşturma izni" vermiyor. Lakin direnç yıkıldı. Kamuoyundan gelen yoğun baskı ve AKP'nin durumu kotarmak için görmezden gelmesi üzerine "801 milyon dolarlık ANKAPark Dosyası" üzerine soruşturma açılacağı duyuruldu. Sırada daha yüzlerce dosya var. Türkiye'nin dış borçlarının önemli bölümünü kapatacak miktarda paralardan bahsediliyor. Bir kaç milyar dolar için IMF'nin kapısında beklenilen günler unutulmuş değil. Yine bir kaç milyar dolar için dışişlerinde verilen tavizler hafızalarda kazılı. Devlette her şey kayıt altındadır. Sayıştay'dan, TBMM'ye kadar her belge arşivlenir ve günü geldiğinde, geç de olsa hesabı sorulur. CHP Ankara Milletvekili Nihat Yeşil yakın dostumdur. Vekilliğin hakkını veren, partisi ve seçmeni için gecesini gündüzüne katan insandır. 26 milletvekili arkadaşının imzası ile "ANKAPark yolsuzluğunu hakkında TBMM Araştırma Komisyonu" kurulması için önerge verdi. Yeşil; "Pandemi sürecinde kamu kaynaklarından tüm topluma 8 milyar TL harcayan devlet, yaklaşık 7 milyar TL'yi ANKAPark'a tek kalemde rant için havaya saçan Belediye Başkanının yarattığı rezilliği izlemekle yetindi" yorumunda bulundu. Araştırma önergesinin tamamına internetten ulaşabilirsiniz. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 20 Mart 2019'da açılışını yaptığı ANKAPark, 8 ay çalıştıktan sonra kapanmıştı. Ankara Büyükşehir Belediyesi kasasından 801 milyon dolar Türk lirası ile 6 milyar 683 milyon Tl harcandı. Elektrik borcunun güncellenmesine yetişilmiyor. Nihat Yeşil, bilirkişi raporlarını da ifşa etti. Bilirkişi raporlarına göre şu anda bile günlük 170 bin TL'lik zarar var. Yeşil, başkentli olarak isyanda: "Bu işin ucu nereye giderse gitsin, devlet malının ve millî servetin çürümesine sebebiyet veren, parkın belediyeye devrini engelleyerek çürümesini izleyen bütün sorumlular yargı önünde günü geldiğinde hesap verecektir" diyor. Her zaman olduğu gibi AKP ve MHP oyları ile reddedilebilir.
Bu arada Melih Gökçek'e yine kötü bir haberim olacak! Sevgili kardeşim Murat Ağırel'in "Parsel Parsel" kitabını halen okumayan var ise hayatında ciddi boşluk var demektir. Ağırel, Gökçek'in siyasi hayatı boyunca yaptıklarının sadece bir bölümünü yazabilmişti. Gökçek ve ekibinin tehdit ettiği Murat, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda da bulunmuştu. Ses yok... "Yılın Gazetecisi" ödüllerine doymayan Ağırel boş durmuyor. Yeniçağ'daki yazıları, televizyon programları yanında uykusuz gecelerinde "Parsel Parsel 2"yi kaleme alıyor. Lağım patlamışken yeni belgelerle Melih Gökçek'i hiç de iyi günler beklemiyor. Kim bilir Gökçek yakında uzun bir dünya turuna çıkabilir!
'Gerçeklerin günün birinde ortaya çıkma gibi huyu vardır' diyen düşünürlerin haklılığı her geçen gün doğrulanıyor. Başta Mansur Yavaş olmak üzere, Murat Ağırel ve Nihat Yeşil'i gönülden kutluyorum."